27 Nisan 2012 Cuma

GÜZEL ŞEYLER





“Bu ülkede güzel şeyler oluyor, dönüp o tarafa bakmak yeterli” sloganıyla yola çıkan bir televizyon haber programını yayınlandığı günden itibaren kaçırmamaya çalışıyorum. “Güzel Ülke” adlı program popüler gündem maddeleri arasında kaybolup giden ve çoğu zaman es geçilen başarı öykülerini gündeme taşıyor. Tabii izleyene... Çünkü popüler kültürün dayatmaları karşısında bazen elimiz kolumuz öylesine bağlanıyor ki  çemberi bir türlü kıramıyoruz. 
Programa dönelim. Hakkari’de mezun olduğu endüstri meslek lisesine önce öğretmen, sonra müdür olan gencin okulu nasıl fabrikaya dönüştürdüğünden, Düzce’de arıcılığı canlandıran araştırmacıya kadar bir çok başarı öyküsü aslında bu ülkede güzel şeyler de olduğunun göstergesi.
Bursa’da bu programda yerini aldı. Üstelik çok ciddi bir konuda ilk yerli vagon üretiminin öyküsüyle.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünden Durmazlar’ın gerçekleştirdiği başarı gerçekten insanı hem duygulandırıyor, hem de koltuklarını kabartacak kadar gururlandırıyor.
Öyle ya İpekböceği adı verilen vagon bugün sadece yurt içinde değil, yurt dışındaki önemli kuruluşlar tarafından da, hani bir reklamda olduğu gibi “Test edilip, onaylandı”
Bu başarı aslında tüm Bursa’ya ait. Çünkü bu kentte nitelikli işgücü ve cesur girişimciliğin temeli olmasaydı. Bu başarı da olmazdı.
Şimdi yerli otomobil üretimi denince akla hemen ‘Bursa bu işi yapar’ düşüncesi geliyor. Gerçekten de yapabilecek kapasitede hem girişimcisi, hem insan gücü, hem de yüreği var. 
Recep Altepe’nin Osmangazi Belediye Başkanlığı döneminde başlattığı tarihsel mirasa sahip çıkma projeleriyle kent içinde nerdeyse elden geçmeyen eser kalmadı.
Güzel, oldu çirkin oldu, aslına uygun yapılmadı, tartışmaları bir yana bir çok eser harabe olmaktan ve mezbelelikten kurtuldu.
Nilüfer bölgesi geniş yolları ve yaşam alanlarıyla modern bir kente dönüştü.
Yıldırım gecekondudan kentleşmeye doğru dev adımlarla yürüyor. 50 bin konutu yenileme projesi hazırlıyor.
Mudanya, Gemlik sahil kenti için emin adımlarla ilerliyor.
İnegöl şimdiden mobilyanın başkenti oldu.

Bir de madalyonun ders yüzünü çevirelim.
Hep eksikliği görmek insanın doğasında, hele gele gazeteciliğin temel reflekslerinden biri. Çünkü eksikliği ve yanlışları görmezlikten gelirsek toplumun bize verdiği görevi tam anlamıyla yerine getirmemiş sayılırız.
 Bursa’nın nüfusu her yıl nüfusu Çanakkale kadar büyüyor. 2020 yılına kadar 5 milyona dayanacak nüfusuyla Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir’i dahi geçmesi beklenen Bursa’da yatırım ve hizmet hızının da aynı olması gerekiyor.
Bu hıza yetişilmediği için yapılan güzel şeyler de kaybolup gidiyor.
Türkiye’de eğitime katkı konusunda Bursa birinci sırada ama hala 50 öğrencilik derslikler var. Yetmiyor.
Sağlık Bakanlığı bir çok projede Bursa’yı pilot bölge seçip, yatırım yapmasına rağmen personel ve yatak sıkıntısı çekiliyor.
Bir biri ardına kavşaklar yollar köprüler açılıyor, ancak araç sayısı katlanarak büyüdüğü için yollar yetmiyor. Ulaşım hala birinci sorun.
Hızlı tren, deniz yolları, İstanbul-İzmir otoyolu yatırımları tam hız devam ediyor. Ama milyonlarca dolar harcanarak yapılan Yenişehir Havaalanı hala verimli çalışmıyor. Anadolujet’in keyfine göre sefer düzenleniyor.
Bu listeyi uzattıkça uzatabiliriz. İşin özü: popüler kültürün dayatmaları karşısında güzel şeyleri kaçırmayalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...