1 Mart 2011 Salı

Velhasıl Bursa sudan ibarettir!

Evliya Çelebi'nin "Velhasıl sudan ibarettir" dediği Bursa, bugünlerde yine suyu konuşuyor. Bursa Özel İdaresi’nin yaptığı sondajlarla gündemi, termal sular oluşturuyor.
Çok uzun zaman geçmedi. 10 yıl önce Bursa Valisi Orhan Taşanlar’ın Çekirge’de yaptığı sondaj sonrası yine gündem, termal sular olmuştu.
Çabuk unutuyoruz. Vali Taşanlar’ın yaptırdığı sondaj sonrası kaplıca ve otellerin termal suları kesilince Bursa ayağa kalkmıştı. Termal sular günlerce sokaklara akmış, daha sonra Ankara’dan gelen talimat üzerine Taşanlar kuyuyu kapatmıştı.
Vali Şahabettin Harput’un göreve başlamasının ardından Bursa yeniden termal maceraya başladı. Macera diye adlandırıyorum, çünkü geçmişe bakarak sonunun ne olacağını şimdiden benim gibi hiç kimse bilmiyor.
Hürriyet Bursa muhabiri Sebile Çetin, termal sondajları en yakın izleyen muhabirlerden biri. O’nun yazdığı haberlerden yararlanarak süreci izliyoruz.
Süreci biraz anlatalım.

Bursa Valisi Şahabettin Harput’un desteği ile İl Özel İdaresi tarafından kurulan Jeotermal A.Ş.’nin termal su bulma çalışmaları 2008 yılında Osmangazi İlçesi Dikkaldırım Mahallesi Mihraplı Parkı’nda başladı. Bölgedeki çalışmalara bin 72 metrede son verilirken, çalışmalara ilk tepki bu aşamada geldi.
Jeotermal A.Ş. yılmadı. Kültürpark civarında 2009 yılında başlatılan çalışmalar sonucunda 641 metre derinlikte 88.5 derece sıcaklıkta, saniyede 63 litre debili sıcak su kaynağına ulaştı.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Anabilim Dalı Laboratuarında yapılan testler sonucu eklem, romatizmal, kronik bel ağrıları, ortopedik ameliyatlar ve kırık sonrası tedaviler, cilt hastalıklarında kullanılan suyun, içerisindeki kükürt nedeniyle kür olarak kullanılabileceği ve içilebilir özellikte olduğu ortaya çıktı.
Tabakhaneler Bölgesi’nde de devam eden çalışmalar sonucunda bin 28 metrede 77 derecelik saniyede 35 litre debiye sahip kaynak ortaya çıkartıldı.
Bir anda Bursa’daki sıcak suyun patronu haline gelen Bursa İl Genel Meclisi Başkanı Nurettin Avcı, iddialı konuşarak Türkiye’nin en iyi jeotermal kaynağını bulduklarını müjdeledi.
Sular bulunduktan sonra üretilen senaryolar gazete manşetlerini süslemeye başladı. Termal su, Doğanbey Kentsel Dönüşüm bölgesindeki konutlardan tutun da seracılığa, Dağyinece’de kurulacak termal köye kadar her yere dağıtılıyordu.
Bunların hepsi de müjdeli haber diye kamuoyuna duyuruluyor, Bursa’nın termal kimliğine yeniden kavuşacağı vurgusu yapılıyor.
Peki gerçekten bunlar olacak mı?
Madalyonun tersini çevirip, sorgulamak gerekmiyor mu?
Mesleğimiz gazetecilik ve toplum da bize bu görevi verdiğine göre sorgulayalım.
Bursa’nın termal sularıyla ilgili uzman kim var diye sorulsa ilk akla gelen isimlerden biri Jeoloji Mühendisi Tahir Öngür. Uzun yıllardan beri termal kaynaklar konusunda inceleme yapmış, üstelik Vali Taşanlar’ın sondaj kuyusuyla ilgili incelemede de bilirkişi olarak görev almış.
Onun iddiasına göre, Özel İdare’nin açtığı kuyular işletmeye alınırsa yani su kullanılmaya başlarsa otel ve kaplıcaların suyu 3 ay içinde kesilecek.
Çok önemli ve üzerinde durulması gereken bir öngörü!
Bir de Bursa’da kaplıca suları konusunda uzun yıllar araştırma yapmış, ancak isminin yazılmasını istemeyen bir işadamı da Öngür’ün eleştirilerine katılıyor ve yapılan çalışmayı popülist olarak nitelendiriyor.
İşadamına göre, Bursa’nın termal kaynağı Uludağ’dan 50 yıl süren bir seyahatle inen sulardan oluşuyor ve kaya çatlaklarından kendiliğinden çıkıyor. İçinde 45’e yakın mineral barındıran bu su tam anlamıyla bir nimet. Bursa’da inceleme yapan bir İsviçreli profesörün görüşlerini de aktarıyor. Bursa’ya değil sondaj yapmak ovaya bir toplu iğne batırmak bile tehlikeli.
Termal kaynakların rezervini belirlemek için uydu fotoğrafı yöntemi önemli sonuçlar verebilir. Ancak bunun yapılması için yüzeye 6 kilometrelik kablo çekilmesi lazım. Bu da yoğun yerleşim nedeniyle fiili olarak mümkün değil.
İşadamı görüşlerini ısrarla savunuyor. “Bu bir spekülatif çalışma. Türkiye’de bu işin lobisini yapanlar var. Üstelik çok ikna edici konuşuyorlar. Amaçları yapılacak yatırımlara malzeme satmak. Bu konu araştırılırsa işin iç yüzü ortaya çıkar. Van ve Balçova örneklerinin dikkatle incelenmesi gerekir”
Diğer yandan bu işin rant amacıyla yapıldığını öne sürenler de var. Onlara göre de, sıcak su, tekel haline gelecek ve birilerine altın tabak içinde sunulacak.
Bu iddialarda hiç yenilir yutulur cinsten değil. Kamuoyunun kafasındaki soruların yanıtlaması için Özel İdare yetkililerine görev düşüyor. Türkiye’de bu işin bağımsız uzmanları var. Saygınlığından kimsenin şüphesi olmayan uzmanlara hazırlatılacak bir raporla, Bursa kamuoyundaki endişeler bir anca önce giderilmeli ve bu rapor doğrultusunda yol haritası hazırlanmalı.
Yoksa yine iş işten geçmiş olur.
Namık GÖZ
namik.goz@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...