03 Ekim 2021 Pazar, 07:52
Güneydoğu Anadolu bölgesinin hazineleri her geçen gün insanlık tarihine dair bilinenlere yenilerini ekliyor.
Geçtiğimiz hafta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un da katıldığı Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi kapsamında yer alan Karahantepe'nin tanıtım toplantısı yapıldı.
Karahantepe'de gerçekleştirilen kazı tarihin başlangıç noktası olarak kabul edilen Göbeklitepe'nin yalnız olmadığını gösterdi. Şanlıurfa merkezine 55, Göbeklitepe'ye ise 40 kilometre uzaklıkta bulunan Karahantepe'nin yanı sıra Sayburç ve Sefertepe gibi 12 alanda yapılan kazılar Göbeklitepe kültürünü anlamamıza yardımcı olacak.
Önceki yıl, ziyaret ettiğimde Göbeklitepe'nin yalnız olmadığı ve buranın çevresinde önemli höyükler bulunduğu söylenmişti. Zaten bereketli hilal olarak değerlendiren bölge insan uygarlığının filizlendiği yerler olarak değerlendiriliyor.
Göbeklitepe'nin bulunması tarih öncesi çağla ilgili tüm ezberleri bozmuştu. Karahantepe'deki keşif ise Göbeklitepe'nin sırrını çözerken belki de onun da ezberini bozacak nitelikte.
Karahantepe'deki kazı çalışmalarını İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Karul Bursa'nın yakından tanıdığı bir isim. 2004- 2019 yılları arasında 15 yıl Aktopraklık kazılarını gerçekleştiren Karul, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin projesiyle burayı dünyanın önemli arkeoparklarından biri haline getirmişti.
Karahantepe'nin ayrıntılarına gelince;
Bir hafta boyunca konuyla ilgili haberleri okumanın yanı sıra arkeoloji sevdalısı Murat Başlar'ın yardımıyla elde ettiğim bilgileri sizlere aktarmak istiyorum. Bu arada Başlar da tanıtım toplantısında yer aldığını hatırlatayım.
'Dünyanın en önemli keşfi olduğunu söyleyebilirim. Burada yaşayan insanların başka bir dünyanın parçası' sözleriyle konuşmasına başlayan Karul'a göre, Karahantepe tarih öncesi arkeoloji açısından büyük önem taşıyor.
Karahantepe, tıpkı Göbeklitepe gibi Harran Ovası'nın ortasında yeralan yükseltilerden biri. Deniz seviyesinden 500 metre yükseklikteki kazı alanı coğrafi anlamda bozkır diye nitelendirilebilecek bir ortam içinde. Fotoğraflara baktığınızda da Göbeklitepe ile büyük benzerlik taşıyor.
Karul, Aktopraklık'ın ardından 2019 yılından beri bu bölgede başlatılan kazılarda üçüncü sezonunu geçiriyor. Pandemi nedeniyle uzaktan eğitim kazı çalışmalarının erken başlamasını sağlamış.
GÖBEKLİTEPE'DEN 300 YIL SONRAKİ DEĞİŞİM
Mayısın ortalarından beri yürütülen kazılarda ortaya çıkarılanlara gelince...
Karahantepe'de Göbeklitepe'deki dikili taşlara benzer 250'den fazla dikili taş yer alıyor. Göbeklitepe'nin daha iyi anlaşılması için başlatılan kazılar, büyük projenin bir parçası. Tarihlendirme ise Milattan önce 9200 ve 9400 yılları arası. Yani Göbeklitepe'den 200-300 yıl sonrası. Bölgede, daha eski ve daha yeni katmalar da var.
Yapılan kazılarda ortaya çıkanların bölgedeki bir kompleksin parçaları olduğu sanılıyor. Bunlardan biri Göbeklitepe'deki tapınakla aynı boyutlarda. 23 metre çapındaki alanın etrafında yapılar var. Kazıların devamında faklı bir tablo da ortaya çıkabilir. Sonuç itibarıyla birlikte düşünülmüş bir yapı kompleksinin duvarları içinde 12 dikili taşın kayadan oyulduğu belirlendi.
Karahantepe'de ayrıca ana kayaya oyulmuş bir erkek başı bulunduğu odanın özel bir amaçla kullanıldığı tahmin ediliyor. Bulunan insan başı ise sakalı ve patlak Dudak yapısıyla bölgede bilinen insan yüzü betimlemesine sahip. Ayrıca Göbeklitepe'de sadece hayvan figürleri varken Karahantepe'de insan figürlerinin ortaya çıkması ise başka bir anlam taşıyor. 200-300 yılda gerçekleşen bu değişim ise kendini hayvanlar aleminin bir parçası olarak gören insanların artık kendini evrenin merkezine koymaya başladığı şeklinde yorumlanıyor.
Sonuç itibarıyla Karahantepe ve bölgede devam edecek kazılar, tarih öncesi insan yaşamına dair soruların yanıtlarını bulmamamızı sağlayacak. Son bir bilgi; Karahantepe ören yeri 2022 yılında ziyarete açılacak.
SELDA TEKMAN'IN BAŞARISI ÖRNEK OLACAK
Türk-İş bağlı Türk Metal Sendikası, 52 il ve 683 işyerinde 215 bin kayıtlı üyesiyle Türkiye'nin en büyük işçi örgütü.
Türk Metal'in 60 bine yakın üyesinin bulunduğu Bursa'da geçen nisan ayında Türkiye'de bir ilke imza atılarak, kadın şube başkanı ataması gerçekleştirilmişti. Bu görevi başarıyla sürdüren Türk Metal Sendikası Bursa Şube Başkanı Selda Tekman, dün yapılan ilk genel kurulla koltuğa bu kez seçilmiş başkan olarak oturdu.
Bursa şubesinin genel kuruluna Türk Metal sendikasının Genel Başkanı Pevrul Kavlak'ın yanı sıra Bursa'dan da büyük bir davetli topluluğu katıldı. Davetliler arasında bulunan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa Milletvekilleri Ahmet Kılıç ve Emine Yavuz Gözgeç, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da bulunuyordu.
Pevrul Kavlak, Türk Metal'in sendikal harekete kattığı yeniliklere vurgu yaparak başladığı konuşmasında, Bursa'da yeni kurulan Bursa şube başkanlığına bir ilki daha gerçekleştirerek, kadın şube başkanının getirildiğini söyledi. Kavlak, ' Bu yenilik, sendikamız için yeni ufukların kapısını aralayacak özellikle kadın üyelerimizin sendikal mücadelede önünü açacaktır. Yeni kurduğumuz Bursa Şubemizin çiçeği burnunda başkanı Selda Tekman'ın bu başarısı bütün kadın üyelerimize örnek olmalıdır. Onları teşvik etmelidir. Her kadın üyemizi, bu sürece davet ediyorum' dedi.
12 Ekim'de MESS ile başlayacak grup toplu iş sözleşmesi konusuna da değinen Kavlak, şöyle devam etti: 'İşimiz kolay değil. Zor. Hem de çok zor. Ancak şunu unutmayın. Bir söz vardır. Kolayı herkes yapar önemli olan zoru başarmaktır, derler. Türk Metal hep zoru başaran olmuştur. En zor dönemlerde ayakta kalmıştır. Bu kez de zoru başarmak için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Alnımızın akıyla ürettiklerimizden payımızı almanın zamanı yaklaşıyor'
Kongre yeniden başkan seçilen Selda Tekman ise yaptığı konuşmanın Türk Metal'e yüze 25 bin kadın emekçinin sözleri olduğunu vurgulayarak, kendisine bu fırsatı verdiği için Pevrul Kavlak'a teşekkür etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder