30 yıl önce Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine
karayoluyla yolculuk yapanlar hatırlar mı bilmem…
Karayolu koyun sürüleri tarafından kesilir binlerce koyunun geçiş yapması için
trafik bazen yarım saate yakın kesilirdi. O yıllarda göçer aşiretler, bahar ve
yaz aylarını Allahüekber dağlarındaki yaylalarda kışları ise Şanlıurfa ve
Mardin’in ovalarında geçirirdi. Binlerce yıllık göçebe geleneğinden artık eser
kalmadı. Aralarında Beritanlıların da bulunduğu aşiretler devletin katkı
sağladığı yerleşik hayata geçme projeleriyle şehirli olunca hayvancılık da o
kekik kokulu etler de bitti.
Geçtiğimiz günlerde, Srebrenitsa’da yaşanan soykırımın yıldönümü dolayısıyla Bosna gezisini karayolundan gerçekleştirdik.
Bulgaristan, Sırbıstan ve ardından Bosna…
Yolculuk karayoluyla olunca yemek molaları ve alışverişler uzun süreli hale geliyor.
3 günde 77 kilometre yol kat ettiğimiz Marş Mira Barış Yürüyüşü’nde de yerel lezzetleri tatma imkanı bulduk.
Yıllar önce Türkiye’deki etin tadı şimdi Balkan ülkelerinde...
Bosna’da börekteki kıyma oranı hamurdan, bir gün sulu yemek olsun diye servis edilen taze fasulye tabağındaki et oranı fasulyeden daha çok.
Bunun neden kaynaklandığını sorunca yanıt hazırdı. Burada etin kilosu Türkiye’dekinin üçte biri.
Daha bitmedi…
Bosna’nın ünlü kimilerince kuru kimilerince isli eti,, Tıpkı bizim pastırmaya benziyor ama üzerinde çemeni yok…Oldukça da lezzetli…
Kafiledeki herkes birkaç kilo alıp Türkiye’ye getirdi. Onun fiyatı bizim pastırmanın üçte biri kadar.
Daha bitmedi…
Geçtiğimiz günlerde, Srebrenitsa’da yaşanan soykırımın yıldönümü dolayısıyla Bosna gezisini karayolundan gerçekleştirdik.
Bulgaristan, Sırbıstan ve ardından Bosna…
Yolculuk karayoluyla olunca yemek molaları ve alışverişler uzun süreli hale geliyor.
3 günde 77 kilometre yol kat ettiğimiz Marş Mira Barış Yürüyüşü’nde de yerel lezzetleri tatma imkanı bulduk.
Yıllar önce Türkiye’deki etin tadı şimdi Balkan ülkelerinde...
Bosna’da börekteki kıyma oranı hamurdan, bir gün sulu yemek olsun diye servis edilen taze fasulye tabağındaki et oranı fasulyeden daha çok.
Bunun neden kaynaklandığını sorunca yanıt hazırdı. Burada etin kilosu Türkiye’dekinin üçte biri.
Daha bitmedi…
Bosna’nın ünlü kimilerince kuru kimilerince isli eti,, Tıpkı bizim pastırmaya benziyor ama üzerinde çemeni yok…Oldukça da lezzetli…
Kafiledeki herkes birkaç kilo alıp Türkiye’ye getirdi. Onun fiyatı bizim pastırmanın üçte biri kadar.
Daha bitmedi…
MARKETTEKİ ET ÜRÜNLERİ YAĞMALANDI
Asıl yağma halindeki et alışverişi Bulgaristan’da yaşandı. Daha önce deneyimli olanlar otobüsü , Kapıkule’ye yaklaşık 10 kilometre kala yol kıyısında bulunan Mustafa’nın yerin olarak adlandırılan marketin önünde durdurdu.
Önce restoranda tabaklardaki et oranı bizim porsiyonun üçte katı kadar olan kavurmanın tadına bakıldı. Ardından alışveriş hemen et reyonunu ziyareti. Bursa’da yaşayan soydaşlardan biliyorum; her gidişlerinde büyük veya küçükbaş hayvan kesip kavurma yapıp getiriyorlardı. Mustafa, bunun kolayını bulmuş bir veya iki kiloluk paketlerde kavurmalar hazırlamış. Kilosu kaça diye sorar gibisiniz. Söyleyeyim 60 lira. Türkiye’deki kavurmanın yarısından daha az fiyata. Sucuklar da ha keza…
Otobüsün bagajı kuru et, sucuk ve kavurma doldu desem yalan olmaz…
Türkiye’ye gelip marketleri ziyaret edince insanların neden bu et ürünlerine bu kadar ilgi gösterdiğini anladım. Bazı et ürünlerinin fiyatları neredeyse 100 lira sınırına yaklaşmak üzere pirzolanın kilosu 70 lira…
Aynı sohbeti DHA Bürosu’nu ziyaret eden Bursa Veteriner Hekimler Odası (BVHO) Başkanı Sinan Sağlam ile görüşürken gerçekleştirdik. Sağlam, hayvancılık sektörünü yakından bilen bir uzman anlattığı her konu, ayrı bir yazı oluşturacak detaylara sahip ancak kurban bayramına sayılı günler kaldığı için yükselen et fiyatları ve hayvancılığı konuşuyoruz.
Asıl yağma halindeki et alışverişi Bulgaristan’da yaşandı. Daha önce deneyimli olanlar otobüsü , Kapıkule’ye yaklaşık 10 kilometre kala yol kıyısında bulunan Mustafa’nın yerin olarak adlandırılan marketin önünde durdurdu.
Önce restoranda tabaklardaki et oranı bizim porsiyonun üçte katı kadar olan kavurmanın tadına bakıldı. Ardından alışveriş hemen et reyonunu ziyareti. Bursa’da yaşayan soydaşlardan biliyorum; her gidişlerinde büyük veya küçükbaş hayvan kesip kavurma yapıp getiriyorlardı. Mustafa, bunun kolayını bulmuş bir veya iki kiloluk paketlerde kavurmalar hazırlamış. Kilosu kaça diye sorar gibisiniz. Söyleyeyim 60 lira. Türkiye’deki kavurmanın yarısından daha az fiyata. Sucuklar da ha keza…
Otobüsün bagajı kuru et, sucuk ve kavurma doldu desem yalan olmaz…
Türkiye’ye gelip marketleri ziyaret edince insanların neden bu et ürünlerine bu kadar ilgi gösterdiğini anladım. Bazı et ürünlerinin fiyatları neredeyse 100 lira sınırına yaklaşmak üzere pirzolanın kilosu 70 lira…
Aynı sohbeti DHA Bürosu’nu ziyaret eden Bursa Veteriner Hekimler Odası (BVHO) Başkanı Sinan Sağlam ile görüşürken gerçekleştirdik. Sağlam, hayvancılık sektörünü yakından bilen bir uzman anlattığı her konu, ayrı bir yazı oluşturacak detaylara sahip ancak kurban bayramına sayılı günler kaldığı için yükselen et fiyatları ve hayvancılığı konuşuyoruz.
Sanayinin gelişmesine rağmen aslında Bursa’nın bir tarım
kenti olduğunun altını bir kez daha çizen Sağlam’a göre, son dönemde hazırlanan
projelerin ümit verici olduğuna dikkat çekiyor ve devam ediyor:
“Bakanlıklarda bakanlar değişir ama programlar devam eder.
Eğer bunlarda değişiklik olmazsa son dönemde yakalanan tecrübenin devam edip,
kurban bayramından sonra daha güzel şeylere vesile olacağına inanıyorum”
20 LİRAYA ET YERİZ
Veteriner hekimlerin öcü olmadığının da altını çizen Sağlam, çözümde masa alınmamasından yakınıyor. Sağlam, “Masada yokuz. Geçen Tarım Bakanını siyaset öncesi sonrası da tanıyorum. Bir ayaküstü görüşmek için 20 dakika zar zor zaman bulduk. Dedi ki, ‘Ben sana söz veriyorum. Bakanlıkta sana iki saat zaman ayıracağım. Kalemi bize dönüş bile yapmadı. Sahanın içinde olan bizleriz” dedi.
Sağlam’ın hayvancılığın nasıl kurtulacağı ile ilgili değerlendirmesiyle tamamlayalım…
“İthalat yapabilirsiniz. Uyugun ülkelerden yaparsınız. Yerli ırkların ıslahı için iki yöntem var. Biri orta vadeli. Aile tipi işletmelerde, büyük çiftliklerdekileri demiyorum. Aile tipi işletmelere etçi ırklar verirsiniz, hızlı bir şekilde et hayvanınızı elde edersiniz. Bir hayvan düşünün bir yılda 250 kilo et veren hayvanı ürettiğiniz mi Türkiye’nin sorunu üç yıl içinde hallolur. Üçüncüsü de yerli ırklarınızı ıslah edersiniz. Küçük tiplere de teşvikleri indirgerseniz hayvancılık diye bir sorununuz kalmaz. Biz de o zaman 20 liraya et yeriz. Bunu anlatacağız. Sayın Bakana diyoruz ki ‘Seni yanlış yönlendiriyorlar bu işin pratik çözümü bu” Ama ithal lobisi devreye giriyor, bilmem ne devreye giriyor. Görüşemiyoruz. Aile tipi işletmelere destek verilirse millet dönsün kırsal kesime. Köylerde 4-5 hane kalıyor”
Görünün o ki et ithal etmek daha kolay olduğu için geçici tedbirler devam edecek ve biz ucuz eti anca Balkan ülkelerinde bulacağız.
Bir de Kurban Bayramı’nda gönderen komşulardan…
Kurban kesenlerin de işi zor. Bu yıl cepleri biraz daha fazla yanacak. Çünkü hayvan pazarına getirilen kurbanlıkların fiyatları geçen yıla göre yüzde 30 arttı bile…
20 LİRAYA ET YERİZ
Veteriner hekimlerin öcü olmadığının da altını çizen Sağlam, çözümde masa alınmamasından yakınıyor. Sağlam, “Masada yokuz. Geçen Tarım Bakanını siyaset öncesi sonrası da tanıyorum. Bir ayaküstü görüşmek için 20 dakika zar zor zaman bulduk. Dedi ki, ‘Ben sana söz veriyorum. Bakanlıkta sana iki saat zaman ayıracağım. Kalemi bize dönüş bile yapmadı. Sahanın içinde olan bizleriz” dedi.
Sağlam’ın hayvancılığın nasıl kurtulacağı ile ilgili değerlendirmesiyle tamamlayalım…
“İthalat yapabilirsiniz. Uyugun ülkelerden yaparsınız. Yerli ırkların ıslahı için iki yöntem var. Biri orta vadeli. Aile tipi işletmelerde, büyük çiftliklerdekileri demiyorum. Aile tipi işletmelere etçi ırklar verirsiniz, hızlı bir şekilde et hayvanınızı elde edersiniz. Bir hayvan düşünün bir yılda 250 kilo et veren hayvanı ürettiğiniz mi Türkiye’nin sorunu üç yıl içinde hallolur. Üçüncüsü de yerli ırklarınızı ıslah edersiniz. Küçük tiplere de teşvikleri indirgerseniz hayvancılık diye bir sorununuz kalmaz. Biz de o zaman 20 liraya et yeriz. Bunu anlatacağız. Sayın Bakana diyoruz ki ‘Seni yanlış yönlendiriyorlar bu işin pratik çözümü bu” Ama ithal lobisi devreye giriyor, bilmem ne devreye giriyor. Görüşemiyoruz. Aile tipi işletmelere destek verilirse millet dönsün kırsal kesime. Köylerde 4-5 hane kalıyor”
Görünün o ki et ithal etmek daha kolay olduğu için geçici tedbirler devam edecek ve biz ucuz eti anca Balkan ülkelerinde bulacağız.
Bir de Kurban Bayramı’nda gönderen komşulardan…
Kurban kesenlerin de işi zor. Bu yıl cepleri biraz daha fazla yanacak. Çünkü hayvan pazarına getirilen kurbanlıkların fiyatları geçen yıla göre yüzde 30 arttı bile…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder