Yurdum insanın tirajikomik davranışlarına yapılan bir benzetmedir, Aziz Nesin’lik öykü…
Bir çoğu skeç, bazıları sinema filmi bile olmuştur.
Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir benzeri yaşandı. Aslında, biraz da Bekçi Murteza’nın davranış biçimine yakın.
Fazla uzatmadan anlatayım…
Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Can Şimşek, hem oda faaliyetlerini arttırmak hem de Bursa’nın belli başlı eserlerini geçmiş yıllarda gezginlerin yaptığı gibi karakalem eskizlerini yaptırmaya karar verir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Doç. Dr. Deniz Dokgöz, bu iş için biçilmiş kaftandır. Mimarlığın yanı sıra karikatür sanatıyla da ilgilenen Dokgöz, tarihi yapıları eskiz tekniğiyle resimlemesiyle tanınıyor.
Can Şimşek, Doç. Dr. Dokgöz’e 28’nci Yapı ve Yaşam Kongresi Bilimsel Kurul üyesi katıldığı toplantıda konuyu açar. Bursa’nın önemli yapıları için benzer çalışmaları bir sergi için hazırlanıp, hazırlanmayacağını sorar.
Teklifi kabul eden Dokgöz, Ulucami, Hanlar Bölgesi, Muradiye ve Yıldırım Külliyeleri, Yeşil, Cumalıkızık, Gölyazı gibi Bursa’nın birçok önemli bina ve alanını eskiz tekniği ile resimlemek için kolları sıvar. Dokgöz, her binanın karşısına tek tek geçerek eskizlerini yapmaya başlar.
Ulucami, Hanlar bölgesi derken sıra Yeşil Camii’ye gelir. Seçilen nokta, caminin arkasındaki Büyükşehir belediyesi otoparkıdır.
Doç. Dr. Dokgöz, otoparktan Yeşil Camii’yi resimlerken, bu işten pek hoşlanmayan Burbak görevlisi gelen bir turist otobüsünü camii ile Dokgöz’ün bulunduğu yerin tam ortasına park ettirir.
Deniz Dokgöz, pek aldırmaz. Eskizi otobüsün sağından solundan bakarak tamamlamaya çalışır.
Bu arada, otopark görevlisi, sürekli takiptedir. Sonunda dayanamayıp, sorar: “Ne yapıyorsunuz burada”
Dokgöz ve onunla birlikte olan Can Şimşek, tarihi eserlerin eskizlerini yaptıklarını anlatır. Görevli tatmin olmamıştır. “Otobüs varken nasıl çizdiniz anlamadım, şüphelendim biraz” diyerek uzaklaşır. Görevlinin işgüzarlığı tutmuştur. Polisi arar. O gün de Başbakan Binali Yıldırım’ın Gökdere Meydanı’nda mitingi olduğu için polis önlemleri en üst noktadadır. Kısa bir süre sonra 7-8 polis memuru Şimşek ve Dokgöz’ün yanına gelerek kimlik sorar.
Can Şimşek, yapılan çalışmayı anlatır. Polisler için pek tatmin edici olmaz bu açıklama ve “GBT’nize bakalım “ denilir.
Şimşek, bunun üzerine “Abartmayın burada bir sanat çalışması yapılıyor, tarihi kent merkezinin, üstelik turistik bir merkezin ortasındayız. İlk defa mı benzer bir şey gördünüz” deyince polisler miting nedeniyle hassas olduklarını anlatırlar.
Oysa miting alanı ile çalışma bölgesi arasında bir kilometreye yakın uzaklık vardır.
Konuşmalar uzar, Can Şimşek’in Bursa Emniyet Müdürü Selami Beyi arayabilirsiniz teklifi de pek kabul görmez.
Sonunda ikna olan polisler gider, Dokgöz de eskizini tamamlar.
Can Şimşek de, ertesi gün Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Bayram Vardar’ı da arar. “Tarihi kent merkezinde bu kadar mı dünya görmemiş insanlar çalıştırıyorsunuz” diye sitem eder. Vardar, konuyla ilgileneceğini söyler. Sonrasında ne olduğu ise bilinmiyor.
Bilenen ise Dokgöz’ün yaşadığı üzüntü.
Sonuç olarak herhangi bir gelişmiş ülkede, belki de polis korumasında gerçekleşebilecek bir sanat çalışması, bir otopark görevlisinin işgüzarlığı nedeniyle neredeyse gözaltı ile sonuçlanacaktır.
İşte böyle bir öykü…
Unutmadan Dokgöz’ün hazırladığı 60 adet eskiz çalışması 7 Nisan 2017 Cuma günü açılacak “Eskizlerle Bursa” sergisi kapsamında izlenebilecek.
Bence mimarlar odası serginin girişine bu öyküyü de eklerse daha çok ilgi görür…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder