Balkanlar’dan 100 önce gözyaşları içinde ayrılırken, 600 yıllık bir miras ve onun tarihsel izleri
yerinde kalmıştı.
Acılı göç kervanına katılmayanlar ise bu mirasın en önemli unsurlarıydı. Çünkü bu gönül bağı, yüzyıllarca süren dostluk, kardeşlik ve kader birliğiyle oluşmuştu.
Gönüllerde duran sevgi nerdeyse üç kuşak geçmesine rağmen ilk günkü tazeliğini korumaya devam ediyor.
21’inci yüzyılda, dünyanın bir çok yerinde yaşanan dönüşüm, Balkanlar’da da çok sancılı biçimde yaşansa da gerçekleşti.
Bu gün artık, insanlar Türkiye’ye olan bağlarını ve özlemlerini daha rahat yerine getirirken, ilişkiler de her geçen gün gelişmeye devam ediyor.
Türkiye’deki girişimciler de yüzyıllarca önce tıpkı Ataları gibi önce gönülleri fethederek Balkanlara geri dönüyor.
Acılı göç kervanına katılmayanlar ise bu mirasın en önemli unsurlarıydı. Çünkü bu gönül bağı, yüzyıllarca süren dostluk, kardeşlik ve kader birliğiyle oluşmuştu.
Gönüllerde duran sevgi nerdeyse üç kuşak geçmesine rağmen ilk günkü tazeliğini korumaya devam ediyor.
21’inci yüzyılda, dünyanın bir çok yerinde yaşanan dönüşüm, Balkanlar’da da çok sancılı biçimde yaşansa da gerçekleşti.
Bu gün artık, insanlar Türkiye’ye olan bağlarını ve özlemlerini daha rahat yerine getirirken, ilişkiler de her geçen gün gelişmeye devam ediyor.
Türkiye’deki girişimciler de yüzyıllarca önce tıpkı Ataları gibi önce gönülleri fethederek Balkanlara geri dönüyor.
Bu sayede kalanların 100 yıllık yalnızlığı artık sona
eriyor.
Gönül köprülerini kurmak ise yine 600 yıl önce olduğu gibi Bursa’ya düşüyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi son 10 yılda Balkanlar’da ayrım gözetmeksizin gitmedik toprak parçası bırakmadı.
Tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkma ile başlayan çalışmalar, sonunda “Balkanlarla Sürekli İşbirliği ve Temas Projesi’ne dönüştü. Proje, geçen nisan ayında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sivil toplum örgütleriyle gerçekleştirdiği işbirliği ile hayata geçirildi. Oluşturulan heyet, bir yıl içinde Balkanlar'daki 10 ülkede resmi ve sivil kurumlarla, diplomatik temsilcilerle, medya mensuplarıyla, kanaat önderleriyle detaylı görüşmeler ve toplantılar yaptı. Nisan 2015’e kadar görev süresi olan heyet, ara raporunu geçen hafta Bursa’da açıkladı.
İslam Dünya Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Genel Koordinatörü ve Proje Yürütme Kurulu Başkanı Cihangir İşbilir, ara raporu açıklarken, son yıllarda sadece Türkiye'den değil, tüm İslam dünyasından Balkanlar'a yönelik ilgi arttığına dikkati çekti.
Ancak bu ilginin ve bölgeye yönelik projelerin stratejik bir planlama ile yönetilmesi, kaynakların yerinde ve doğru kullanılmasının şart olduğunu kaydeden İşbilir’e göre, bu proje, sivil ve resmi kurumlara saha ile ilgili detaylı ve doğru bilgiler vererek, stratejik bir planlama hazırlayacak.
Hazırlanan ara rapor, ziyaret edilen ülkelerde elde edilen veriler ve izlenimlerden oluşuyor. Ayrıca her ülke için ayrı ayrı proje önerileri var. Raporda 100 proje somut olarak, anlatılıyor.
İşbilir’e göre, en önemle çalışma ise 10 yıl süreyle Balkan yıllığının çıkarılması ve Bursa’da Balkan Entellektüeller toplantısı olacak. Ayrıca büyük çoğunluğu Bursa’da yaşayan Balkan diasporasını da harekete geçirmek amaçlanıyor.
İşbirlir’in önerisi ise artık “Elveda Rumeli” modundan çıkılması, çünkü artık “Merhaba Rumeli” deme zamanı geldi geçiyor bile.
Gönül köprülerini kurmak ise yine 600 yıl önce olduğu gibi Bursa’ya düşüyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi son 10 yılda Balkanlar’da ayrım gözetmeksizin gitmedik toprak parçası bırakmadı.
Tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkma ile başlayan çalışmalar, sonunda “Balkanlarla Sürekli İşbirliği ve Temas Projesi’ne dönüştü. Proje, geçen nisan ayında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sivil toplum örgütleriyle gerçekleştirdiği işbirliği ile hayata geçirildi. Oluşturulan heyet, bir yıl içinde Balkanlar'daki 10 ülkede resmi ve sivil kurumlarla, diplomatik temsilcilerle, medya mensuplarıyla, kanaat önderleriyle detaylı görüşmeler ve toplantılar yaptı. Nisan 2015’e kadar görev süresi olan heyet, ara raporunu geçen hafta Bursa’da açıkladı.
İslam Dünya Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Genel Koordinatörü ve Proje Yürütme Kurulu Başkanı Cihangir İşbilir, ara raporu açıklarken, son yıllarda sadece Türkiye'den değil, tüm İslam dünyasından Balkanlar'a yönelik ilgi arttığına dikkati çekti.
Ancak bu ilginin ve bölgeye yönelik projelerin stratejik bir planlama ile yönetilmesi, kaynakların yerinde ve doğru kullanılmasının şart olduğunu kaydeden İşbilir’e göre, bu proje, sivil ve resmi kurumlara saha ile ilgili detaylı ve doğru bilgiler vererek, stratejik bir planlama hazırlayacak.
Hazırlanan ara rapor, ziyaret edilen ülkelerde elde edilen veriler ve izlenimlerden oluşuyor. Ayrıca her ülke için ayrı ayrı proje önerileri var. Raporda 100 proje somut olarak, anlatılıyor.
İşbilir’e göre, en önemle çalışma ise 10 yıl süreyle Balkan yıllığının çıkarılması ve Bursa’da Balkan Entellektüeller toplantısı olacak. Ayrıca büyük çoğunluğu Bursa’da yaşayan Balkan diasporasını da harekete geçirmek amaçlanıyor.
İşbirlir’in önerisi ise artık “Elveda Rumeli” modundan çıkılması, çünkü artık “Merhaba Rumeli” deme zamanı geldi geçiyor bile.
RAPORDAKİ DUYGULANDIRAN MESAJ
Raporu hazırlayan heyetin 10 ülkede tespit ettiği en önemli unsur, Türkiye’ye olan saygı ve özlem. Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’te yaşanan bir anekdot ise bunun en güzel örneği. Rapordaki şeklini hiç eklemeden aktarayım:
Raporu hazırlayan heyetin 10 ülkede tespit ettiği en önemli unsur, Türkiye’ye olan saygı ve özlem. Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’te yaşanan bir anekdot ise bunun en güzel örneği. Rapordaki şeklini hiç eklemeden aktarayım:
“Zagreb’te bir bayram namazı sonrası bir araya gelen müftü
ve büyükelçiler sohbet ederken, başka bir ülkenin büyükelçisi, biraz da su-i
niyetle, Zagreb Müftüsü’ne şöyle bir soru yöneltir: Müftü bey, İslam Alemi
bayramı yarın kutlayacakken, buradan neden bugün kutlanıyor ? Cevap anlamlıdır;
Bayram İstanbul’da hangi gün kutlanırsa Zagreb’te de o gün kutlanır”
Bu anekdot bile Balkanların Türkiye’ye bakışının güzel bir
göstergesi.
Ve raporun son cümlelerinden biri; Balkanlarda hiçbir ülkenin mazisi bir diğerinden bağımsız olmamış, istikbali de bağımsız olmayacaktır.
Ve raporun son cümlelerinden biri; Balkanlarda hiçbir ülkenin mazisi bir diğerinden bağımsız olmamış, istikbali de bağımsız olmayacaktır.
Doğru söze ne denir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder