Balkanlar’da
100 yıl önce, yaşanan onca acının ardından Anadolu’ya, 600 yıl sonra geri
dönmek zorunda kalanların torunları, yüzyıllarca önce tıpkı Ataları gibi önce
gönülleri fethederek geri dönüyor.
Aslında,
nerdeyse üç kuşak geçmesine rağmen gönüllerdeki yeri hep aynı kalmıştı
Balkanların. “Elveda Rumeli” derken bile kardeşlerin bir bölümü acılı göç
kervanına katılmamıştı. Kalanların 100 yıllık yalnızlığı artık sona eriyor.
Gönül
köprüsünü kurmak yine 600 yıl önce olduğu gibi Bursa’ya düşüyor. Akıncılar’dan
önce Semerkant’tan Buhara’dan Horasan’dan yola çıkan erenler Balkanları karış
karış dolaşıp, gönülleri fethetmişlerdi.
Şimdi 100 yıl aradan sonra ikinci kavuşma hiç kopmayan gönülden gönüle uzanan köprülerle sağlanıyor. Üstelik bölgeye göz diken diğer ülkelerin aksine hiçbir karşılık beklemeden kuruluyor bu köprüler.
Sıkıntılar yok mu? Elbette ki var. Ancak karşılıklı sevgi hepsini yerle bir etmeye yetiyor.
Şimdi 100 yıl aradan sonra ikinci kavuşma hiç kopmayan gönülden gönüle uzanan köprülerle sağlanıyor. Üstelik bölgeye göz diken diğer ülkelerin aksine hiçbir karşılık beklemeden kuruluyor bu köprüler.
Sıkıntılar yok mu? Elbette ki var. Ancak karşılıklı sevgi hepsini yerle bir etmeye yetiyor.
DEVAMI FOTOĞRAF GALERİSİNDEN SONRA...
Bursa Büyükşehir
ve Osmangazi Belediyeleri bu işin öncüleri. Diğer kuruluşlara göre TİKA ile
birlikte hep bir adım öndeler.
İLK DURAK
AVRUPA’NIN EN GENÇ DEVLETİ
Bu kez Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği organizasyonla Kosova ve Makedonya’ya doğru yola çıkıyoruz.
Osmanlı
İmparatorluğu’nun üçüncü padişahı, Bursa’yı fethedip, başkent yapan Orhan
Gazi’nin oğlu Sultan Birinci Murat, daha bilinen adıyla Murat Hüdavendigar’ın
624 yıl önce, fethedip, imparatorluk topraklarına İstanbul’dan önce kattığı
günümüzde Avrupa’nın en genç devleti olan Kosova ilk durağımız.
Priştine
Havaalanı’nda kent merkezine doğru yola çıkıyoruz. Her yerde, Kosova
Bayrağı’nın yanı sıra ABD, Avrupa Birliği ve Arnavutluk bayrakları asılı.
Kosova’nın bağımsız devlet olmasında büyük payı olan ABD ile ilgili semboller
ve fotoğraflar şehri süslüyor.
Priştine’de dev yatırımlar gerçekleştiriyor. Bunun en önemlisi ise otoyol inşaatı. Otoyolun yapımını üstlenen ENKA firmasının iş makinaları ve kamyonları arı gibi çalışıyor. Ancak, bu inşaat kent trafiğini araç saçına çevirmiş. Birkaç kilometrelik yolda saatlerce durup kalkarak, Sultan Murat Hüdavendigar’ın şehit edildiği Obiliç’e ulaşıyoruz. Tören alanı tıklım tıklım. İğne atsan yere düşmez misali. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yanı sıra Osmangazi Belediyesi de ayrı bir ekiple Obiliç’te. Türkiye’nin Kosova Büyükelçisi Songül Ozan, Kosova’daki Türk birliğinden subaylar tören alanında.
Türbe ve selamlık binası 2005 yılında, Diyanet Vakfı tarafından onarılarak, bugünkü bakımlı haline getirilmiş. Bahçesinde bekli de türbe ile aynı yaştaki dut ağacını da Osmangazi Belediyesi tedavi ederek, düşmeye yüz tutmuş her biri bir ağaç gövdesi kalınlığındaki dallarını desteklemiş.
Priştine’de dev yatırımlar gerçekleştiriyor. Bunun en önemlisi ise otoyol inşaatı. Otoyolun yapımını üstlenen ENKA firmasının iş makinaları ve kamyonları arı gibi çalışıyor. Ancak, bu inşaat kent trafiğini araç saçına çevirmiş. Birkaç kilometrelik yolda saatlerce durup kalkarak, Sultan Murat Hüdavendigar’ın şehit edildiği Obiliç’e ulaşıyoruz. Tören alanı tıklım tıklım. İğne atsan yere düşmez misali. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yanı sıra Osmangazi Belediyesi de ayrı bir ekiple Obiliç’te. Türkiye’nin Kosova Büyükelçisi Songül Ozan, Kosova’daki Türk birliğinden subaylar tören alanında.
Türbe ve selamlık binası 2005 yılında, Diyanet Vakfı tarafından onarılarak, bugünkü bakımlı haline getirilmiş. Bahçesinde bekli de türbe ile aynı yaştaki dut ağacını da Osmangazi Belediyesi tedavi ederek, düşmeye yüz tutmuş her biri bir ağaç gövdesi kalınlığındaki dallarını desteklemiş.
Osmangazi
Belediyesi ile Obiliç Belediyesi'nin işbirliğinle düzenlenen törene, Kosova
Kamu Yönetim Bakanı Mahir Yağcılar, Kosova Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Ferid
Agani, Kosova İslam Birliği Başkanı Naim Tırnava, AK Parti Bursa Milletvekili
Tülin Erkal Kara, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Osmangazi
Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Meşhed-i Hüdavendigar Derneği Başkanı Muhabbet
Ali Yıldırım ile Kosova’nın dört bir yanından gelenler katılıyor.
Kuran-ı Kerim’in ardından Sultan Murat’ın şehit olmadan önceki gece okuduğu dua duygulu anların yaşanmasına neden oluyor. Sanki asırlar öncesinden bugünün gönül erenlerine sesleniyor. Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen törenler ayrı bir anlam taşıyor. Çünkü Sultan Murat Şehit olduktan sonra iç organları Obiliç’e gömülürken, cenazesi Bursa’ya götürülüyor. Obiliç’teki törenler, Sultan Murat’ın Bursa’daki türbesindeki törenlerden daha duygulu ve heyecanlı.
İKİ ARKADAŞIN DUYGU DOLU BULUŞMASI
Kuran-ı Kerim’in ardından Sultan Murat’ın şehit olmadan önceki gece okuduğu dua duygulu anların yaşanmasına neden oluyor. Sanki asırlar öncesinden bugünün gönül erenlerine sesleniyor. Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen törenler ayrı bir anlam taşıyor. Çünkü Sultan Murat Şehit olduktan sonra iç organları Obiliç’e gömülürken, cenazesi Bursa’ya götürülüyor. Obiliç’teki törenler, Sultan Murat’ın Bursa’daki türbesindeki törenlerden daha duygulu ve heyecanlı.
İKİ ARKADAŞIN DUYGU DOLU BULUŞMASI
Törenler
sırasında iki çocukluk arkadaşının duygu dolu buluşmasına da şahitlik ediyoruz.
Aslında bu karşılaşma Bursa ile Balkanların yüzyıllara uzanan bağının en güzel
göstergelerinden biri.
İbrahim Arslan, Kosovalı bir gazeteci. Kosova Gazeteciler Derneği Başkanı. Bugünlerde önemli bir görev daha üstlenmiş. Genç devletin Ombudsman Yardımcısı. İki kez Bursa’ya yolu düşmüş. Biri daha çocukluk yıllarında. Ailesi ile birlikte geldiği Bursa’da Pınarbaşı’ndaki okulda üç yıl okuduktan sonra ailesi ile birlikte yeniden Priştine’ye dönmüş. Okulda aynı sırayı paylaştığı arkadaşı İlhan Öztat da gazeteci olmuş. O da halen aktif gazeteciliğin yanı sıra Türkiye Spor Yazarları Derneği Bursa Şubesi Başkanlığı yapıyor. Yugoslavya’daki iç karışıklık yıllarında yeniden Bursa’ya gelmiş. İlhan Öztat’ı aramış. Babasının pastanesi sayesinde Öztat’a ulaşınca birlikte aynı gazetede kısa bir süre daha çalışmışlar.
İbrahim Arslan, Kosovalı bir gazeteci. Kosova Gazeteciler Derneği Başkanı. Bugünlerde önemli bir görev daha üstlenmiş. Genç devletin Ombudsman Yardımcısı. İki kez Bursa’ya yolu düşmüş. Biri daha çocukluk yıllarında. Ailesi ile birlikte geldiği Bursa’da Pınarbaşı’ndaki okulda üç yıl okuduktan sonra ailesi ile birlikte yeniden Priştine’ye dönmüş. Okulda aynı sırayı paylaştığı arkadaşı İlhan Öztat da gazeteci olmuş. O da halen aktif gazeteciliğin yanı sıra Türkiye Spor Yazarları Derneği Bursa Şubesi Başkanlığı yapıyor. Yugoslavya’daki iç karışıklık yıllarında yeniden Bursa’ya gelmiş. İlhan Öztat’ı aramış. Babasının pastanesi sayesinde Öztat’a ulaşınca birlikte aynı gazetede kısa bir süre daha çalışmışlar.
BALKANLARIN
KABESİ
İki dostun
özlem gidermesinin ardından İbrahim Arslan ile sohbete başlıyoruz. Türbenin
nasıl kurtarıldığı öyküsünü anlatıyor.
Bölgede yaşayan Müslümanların türbeyi Balkanların Kabesi gibi gördüklerini söylüyor. Çünkü Balkanların dört bir yanında yaşayanlar yıkık dökük olsa da mutlaka ve mutlaka düğün de sünnette önemli günlerde türbeyi ziyaret edip, dua ediyor.
İbrahim Arslan, bunu dönemin Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’na anlatıyor. Yaptığı haberlerle de bunu destekleyince Diyanet Vakfı türbe ve selamlığı restore ediyor.
Bölgede yaşayan Müslümanların türbeyi Balkanların Kabesi gibi gördüklerini söylüyor. Çünkü Balkanların dört bir yanında yaşayanlar yıkık dökük olsa da mutlaka ve mutlaka düğün de sünnette önemli günlerde türbeyi ziyaret edip, dua ediyor.
İbrahim Arslan, bunu dönemin Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’na anlatıyor. Yaptığı haberlerle de bunu destekleyince Diyanet Vakfı türbe ve selamlığı restore ediyor.
SULTAN MURAT
KÜLTÜR MERKEZİ KURULACAK
Bursa Büyükşehir
Belediye Başkanı Recep Altepe de törende yaptığı konuşmada Obiliç’te 624 yıl
önce dünya tarihinin en önemli dönüm noktalarından birinin yazıldığını vurguluyor.
Altepe’nin dikkat çektiği diğer önemli bir nokta ise bu toprakların o günden bu
yana İslam toprağı olması. Bu kültür ve medeniyet 624 yıldır yaşıyor ve Altepe,
atalarımızın bıraktığı bu manevi mirasa sahip çıkmaya devam edeceklerinin
sözünü veriyor.
Diğer bir söz veren de Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar. Osmanlı’dan derin izler taşıyan Kosova’daki kardeş şehirlerle yoğun ilişkiler kuran Osmangazi Belediyesi geçtiğimiz yıllarda Mamuşa’ya hizmet binası Prizren’ de engelli Bakım Merkezi armağan etmiş. Şimdi sıra Obiliç’te. Belediyenin tahsis ettiği bin 300 metrekarelik alana Sultan Murat Kültür Merkezi kurulması hazırlıkları devam ediyor. Önümüzdeki günlerde temeli atılacak kültür merkezinde iki adet çok amaçlı salon, 3 eğitim salonu ve kafeteryadan oluşacak.
Diğer bir söz veren de Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar. Osmanlı’dan derin izler taşıyan Kosova’daki kardeş şehirlerle yoğun ilişkiler kuran Osmangazi Belediyesi geçtiğimiz yıllarda Mamuşa’ya hizmet binası Prizren’ de engelli Bakım Merkezi armağan etmiş. Şimdi sıra Obiliç’te. Belediyenin tahsis ettiği bin 300 metrekarelik alana Sultan Murat Kültür Merkezi kurulması hazırlıkları devam ediyor. Önümüzdeki günlerde temeli atılacak kültür merkezinde iki adet çok amaçlı salon, 3 eğitim salonu ve kafeteryadan oluşacak.
EN GÜZEL BAYRAM
HEDİYESİ
Gezinin ikinci gününde, Bursa Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’dan 64 yıl önce fethedilen Kosova’nın Kaçanik kentinde 1594 yılında yaptırılan Sinan Paşa Camii’ni ilk günkü orijinalliği ile yeniden ibadete açtı.
Açılış töreninde konunun bu kadar önemli olduğunu bilmiyorduk. Sonraki durağımız Üsküp’te bir otel işleten ancak ticaretten çok kurulan dostluk köprülerinin neferlerinden biri olarak çalışan Veysel Beytula’nın anlattıklarıyla Bursalı işadamlarının yaptıkları yardımla ayağa kaldırılan caminin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Beytula anlatıyor.
Önce Balkan Savaşı ardından zor yıllar. Bakım bir yana camiler kimi zaman ahır olarak kullanılıyor. Daha sonra bunlardan vazgeçilse de yıllar yorgunu camilere kimse ibadet için girmiyor. Ancak bayramdan bayrama ziyaret ediliyor. Bayram sabahı herkes yeni kıyafetlerini giyip cami avlusunda toplanıyor. Ancak, içerisi kirli ve bakımsız olduğu için avluda bekleniyor. 10 dakika kimse konuşmadan durduktan sonra bayramlaşıp evine dönüyor. Şimdi caminin bir bayram sabahı açılması büyük sevince neden oluyor.
Gezinin ikinci gününde, Bursa Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’dan 64 yıl önce fethedilen Kosova’nın Kaçanik kentinde 1594 yılında yaptırılan Sinan Paşa Camii’ni ilk günkü orijinalliği ile yeniden ibadete açtı.
Açılış töreninde konunun bu kadar önemli olduğunu bilmiyorduk. Sonraki durağımız Üsküp’te bir otel işleten ancak ticaretten çok kurulan dostluk köprülerinin neferlerinden biri olarak çalışan Veysel Beytula’nın anlattıklarıyla Bursalı işadamlarının yaptıkları yardımla ayağa kaldırılan caminin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Beytula anlatıyor.
Önce Balkan Savaşı ardından zor yıllar. Bakım bir yana camiler kimi zaman ahır olarak kullanılıyor. Daha sonra bunlardan vazgeçilse de yıllar yorgunu camilere kimse ibadet için girmiyor. Ancak bayramdan bayrama ziyaret ediliyor. Bayram sabahı herkes yeni kıyafetlerini giyip cami avlusunda toplanıyor. Ancak, içerisi kirli ve bakımsız olduğu için avluda bekleniyor. 10 dakika kimse konuşmadan durduktan sonra bayramlaşıp evine dönüyor. Şimdi caminin bir bayram sabahı açılması büyük sevince neden oluyor.
Camii yine
Bursa’dan yola çıkan 1.Murat Hüdavendigar tarafından 1389 yılında fethedilerek
İstanbul’dan önce Osmanlı toprağı olan Kosova’nın Kaçanik bölgesinde Osmanlı
padişahlarından 3. Murat ve 3. Mehmet´in sadrazamı Sinan Paşa tarafından 1594
yılında yaptırılmış. Zamanla orijinalliğini kaybeden tarihi Sinan Paşa Camii,
Büyükşehir Belediyesi’nin girişimleriyle Bursalı hayırsever işadamları Ali
Yedikardeş ve İbrahim Alagöz tarafından orijinaline uygun hale getirilmiş.
ECDADIMIZIN
İZİNDEN GİDİYORUZ
Kaçanik’teki
törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, ilk olarak 9 yıl önce
Kosova’daki 1. Murat Hüdavendigarı Anma törenlerine giderken gördüğü
Kaçanik’teki tarihi caminin ilk günkü ihtişamına kavuşturulması için bir yıl
önce başlattıkları restorasyon çalışmasını tamamlamanın mutluluğunu
yaşadıklarını söylüyor. Sultan Murat Hüdavendigar’ın bundan 624 yıl önce
Kosova başta olmak üzere Balkanlar’a medeniyeti ve adaletli yönetimi
getirdiğini hatırlatan Başkan Altepe konuşmasını şöyle sürdürüyor:
“Biz de ecdadımızın izinden gidiyoruz. Onların bıraktığı emanetleri yeniden ayağa kaldırıyoruz. Kosovalı ve Kaçanikli yöneticilerin tek talebi, bölgelerinde bulunan tarihi eserlerin Osmanlı’nın gerçek sahibi uzman eller tarafından restore edilmesiydi. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak, Bursalı hayırsever işadamlarımızın desteğiyle çalışmaları hemen başlattık ve bir yıl gibi kısa bir sürede de restorasyonu tamamladık. 1940’lı yıllarda ahır olarak kullanılan ve acil bakıma ihtiyacı olan tarihi cami avlusu ve çevre düzenlemesi ile Kosova için, kültürümüz için hayırlı olsun" dedi.
“Biz de ecdadımızın izinden gidiyoruz. Onların bıraktığı emanetleri yeniden ayağa kaldırıyoruz. Kosovalı ve Kaçanikli yöneticilerin tek talebi, bölgelerinde bulunan tarihi eserlerin Osmanlı’nın gerçek sahibi uzman eller tarafından restore edilmesiydi. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak, Bursalı hayırsever işadamlarımızın desteğiyle çalışmaları hemen başlattık ve bir yıl gibi kısa bir sürede de restorasyonu tamamladık. 1940’lı yıllarda ahır olarak kullanılan ve acil bakıma ihtiyacı olan tarihi cami avlusu ve çevre düzenlemesi ile Kosova için, kültürümüz için hayırlı olsun" dedi.
BU MİRASI KORUMAK
BORCUMUZ
Türkiye’nin
Kosova Büyükelçisi Şengül Ozan da, Türk heyetini bir an olsun yalnız
bırakmıyor. Klasik Dişişleri bürokratı tavırlarından çok uzak. Sıcakkanlı ve
herkesle sohbet ediyor. O da törende konuşuyor. Balkanlar’ın neresine
gidilirse gidilsin şehirlerin en güzel noktalarının camilerle süslü olduğunu
kaydeden Ozan, ecdadın emaneti olan Osmanlı Türk mirasını korumanın
ecdada olan bir borç olduğunu dile getiriyor. Ozan, “419 yıllık yorgunluğundan
arınan Sinan Paşa Camii, çok nadide bir eser haline geldi. Bu eserlere sahip
çıkmak ve onların tahrip olmasını önlemek bizim için önemli bir görev.
Bursa’nın Osmanlı- Türk mirasına sağladığı bu katkının çok değerli olduğunu
düşünüyorum. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, hayırsever
işadamları ve bürokratik işlemleri kolaylaştıran Kosova makamlarına teşekkür
ediyorum” diye konuşuyor.
PRİZREN’E HAYAT
VEREN NEHİR
Kosova’dan
Üsküp’e geçmeden önce Prizren’de konaklıyoruz. Tıpkı Bursa gibi dağın yamacında
yeşillikler içinde kurulmuş bir kent. Ortasından geçen nehir kente hayat
veriyor. Tüm yaşam nehre göre şekillenmiş adeta. İnsanlar geceleri nehir
boyundaki kafelere akın ediyor. Mostar benzeri Taşköprüsü kentin simgesi.
Priştine’de olduğu gibi Alman askerleri araçlarıyla kent içinde dolaşıyor.
Burada Türkçe, Osmanlıdan
yadigar kalan binlerce Evlad-ı Fatihan torunu, yoğun bir Türk nüfusu bulunduğu,
bir o kadar Türkçe bilen, konuşan, ortak Türk kültürüyle yaşayan Arnavut,
Boşnak, Roman şehirlilerden ibaret olduğu için ve Resmi Diller Yasası’na göre
Prizren’de Türkçe resmi dil olduğu için
tabelalarda Türkçe yazılı. Ancak, Kosova genelinde Türklerin dil, kültür,
basın-yayın ve eğitim konusunda sıkıntıları var. Benzeri sorunları Kosova
Cumhurbaşkanlığı Danışma Konseyindeki Cumhurbaşkanının Türklerden Sorumlu Danışmanı
Dr. Taner Güçlütürk de dile getiriyor. AGİT’in Kosova’da 2001 yılında
gerçekleştirdiği nüfus kaydı verilerine göre, (milli kimlikten ziyade konuşulan
diller sorulduğu için) Türkçe konuşanların sayısı 250 bin olmasına rağmen, bir
milyon 800 bin nüfuslu ülkede en son yapılan nüfus sayımında 20 bin Türk milli
kimliğini Türk olarak ifade etmiş. Güçlütürk’e göre, Türkler, Kosova’da yaşayan
diğer halklarla dil farklılığı hariç ortak kültür ve inanç değerleriyle
yaşadığı, ortak akraba evlilkleri gerçekleştirdiği, ötekileştirmek kaygısından
kaçındığı için ve Osmanlıdan sonra değişik dönemlerde gizliden yürütülen
asimilasyon politikaların neticesinde, bugün kendilerini Arnavut olarak kaydetmişlerdir.
Ülkenin resmi devlet dilleri arasında yer alan Türkçe ise, BM yönetimindeki
dönemin ilk Kosova valisi (Fransa’nın şu an ki dış işleri bakanı) Bernard
Kouchner’in ilk yasal düzenlemesiyle devlet dili olarak resmi statüsünden
çıkarılmış, yerine (Kosova’da bir İngiliz azınlığı yaşamamasına rağmen)
İngilizce resmi dil olarak konmuştur. Daha sonraları Türk sivil toplum kuruluşları,
basın yayın kurumları ve Türk halkının verdiği Türkçenin resmiyetini geri
sağlama girişimleri, dönem siyasilerinin, ülkenin geleceğini belilerleyen
ulusal ve uluslararası siyasi faktörlerin izlediği tavizkâr ve çifte standart
politikaları neticesinde Türkçe bir daha devletin resmi dili statüsünü elde
edememiştir. Yeni yasa ve düzenlemelerle Türkçe’nin resmiyeti Belediye
tüzüklerine bağlanınca, bugün Türkçe’nin resmiyeti belediye iktidarlarının
insafına bırakılmıştır. Değişen yerel yönetim iktidarlarıyla birlikte
Türkçe’nin de kullanımının değiştiğini vurgulayan Güçlütürk, Mitrovica,
Priştine, Vıçıtırın, Gilan ve Prizren’de Türkçe resmi dil olmasına rağmen bugün
kullanılmadığını ve uygulanmadığının altını çiziyor. Türklerin eğitim alanında olduğu gibi, kültür sanat, basın yayın
hayatında da büyük sıkıntıları var. Onlar da anavatandan bu konuda destek
istiyor. Bir de okul kitaplarında yer alan geçmiş yıllardan kalan Türk
düşmanlığı izlerinin silinmesi isteği var. Geçen yıl T.C. Milli Eğitim Bakanı
Ömer Dinçer’in Kosova ziyaretine Kosova Eğitim Bakanı Rame Buja söz vermiş
ancak, yeni eğitim yılı kitapları basıldığında aynı şeylerin kalması Türkleri
üzmüş.
ÜSKÜP KALESİ’NDE
SÜNNET COŞKUSU
Kosova’dan
sonraki durağımız Makedonya’nın başkenti Üsküp. Bu kentte yaşayan
Türk, Arnavut ve Makedon uyruklu 300 Müslüman çocuk, Bursa Büyükşehir
Belediyesi, Üsküp Çayır Belediyesi ve El Hilal Yardımlaşma Teşkilatı tarafından
düzenlenen törenle erkekliğe ilk adımlarını attı.
El Hilal
Derneği ve Üsküp Çayır Belediyesi tarafından 10 yıldır düzenlenen ve son 6
yıldır da Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleşen sünnet
sünnet şöleninin yine Üsküp Kalesi önünde yapıldı. Törene Bursa
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin yanı sıra Türkiye’nin Üsküp
Büyükelçisi Gürol Sökmensüer, AK Parti Bursa Milletvekili Tülin Erkal Kara, El
Hilal Yardımlaşma Teşkilatı Başkanı ve Üsküp Milletvekili Behicüddin Şehabi,
Çayır Belediye Başkanı İzzet Meciti, Bursa ve Üsküp’ten gelen davetliler ve
sünnet çocuklarının aileleri katıldı.
Üsküp’teki 300
Müslüman çocuğun erkekliğe ilk adımını attığı törende, Büyükşehir Belediye
Başkanı Recep Altepe ve protokol üyeleri sünnet çocuklarına çeşitli hediyeler
verdi. Davetlilere pilav ve helva ikramının yapıldığı törende, Karşıyaka ve
Yeni Hayat halk oyunları ekiplerinin gösterileri de ilgiyle izlendi. Etkinlikte
sahneye çıkan sanatçı Mesut Kurtiş de seslendirdiği parçalarla şölene ayrı bir
renk kattı.
GALATASARAY-FENERBAHÇE
DERBİSİ ÜSKÜP ÇARŞISINDA
Sünnet şöleninin
başlamasının ardından tören alanı bir süre sonra dağılmaya başladı. Merak edip
sorduğumuzda Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanacak kupa maçını izlemeye
gidiyorlar yanıtını alınca biz de gündüz saatlerinde her iki takımın
bayraklarıyla donatılan Üsküp Çarşı’na iniyoruz.. Bursa, Saray Bosna ve Üsküp
aynı özelliklere sahip çarşılı kentlerden. Kafelerde dev ekranlar kurulup, maç
öncesi heyecan başlamış. Her iki takımın da taraftarları formaları giyip,
kafelerde tribünler oluşturmuş. Makedonlardan izleyenler de var. Türk
dizilerinin revaçta olduğunu biliyorduk. Ancak, Müslümanların dışında
Fenerbahçe, Galatasaray taraftarı Makedonlar olduğunu öğrenince şaşırmadık
desek yalan olur.
Başkan Altepe de bir süre sonra taraftarların arasına katılıp maçı izliyor. Tabi Bursa ekibinin gündemi teknik direktör ve transferler konusu olsa da maç heyecanı hepsini unutturuyor. Galasaray’ın golü ile çarşı adeta inliyor.
Maç bitiminde ise yine Bursaspor konusu Üsküplüler, üç büyük takımın taraftarı olsalar da son yıllarda Bursaspor’u da izlemeye almışlar. Yeşil Beyazlıların Voyvodina’ya elenmesine üzülmüşler.
Başkan Altepe de bir süre sonra taraftarların arasına katılıp maçı izliyor. Tabi Bursa ekibinin gündemi teknik direktör ve transferler konusu olsa da maç heyecanı hepsini unutturuyor. Galasaray’ın golü ile çarşı adeta inliyor.
Maç bitiminde ise yine Bursaspor konusu Üsküplüler, üç büyük takımın taraftarı olsalar da son yıllarda Bursaspor’u da izlemeye almışlar. Yeşil Beyazlıların Voyvodina’ya elenmesine üzülmüşler.
GAZİ BABA TÜRBESİ
YENİDEN AYAKTA
Geçen yıl yine
Ağustos ayında Üsküp’e yapılan gezi sırasında temeli atılan Gazi Baba türbesi
yeniden inşa edilmiş. Tüm izleri ortadan kaldırılan Gazi Baba türbesinin elde
kalan bir siyah beyaz fotoğraftan yola çıkılarak yeniden inşa edildiğini görmek
güzel.
Üsküp’ün kente
hakim tepesinde yer alan ve komünizm döneminde tüm izleri ortadan kaldırılan
Gazi Baba Türbesi de Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan restorasyon
çalışmalarının ardından kent siluetindeki yerini aldı.
Kanuni Sultan Süleyman’ın ünlü gazelini tanzim eden ilk Osmanlı edebiyatçı ve şairlerinden olan Aşık Çelebi’nin mezarının bulunduğu Gazi Baba Türbesi, 1963 depreminde zarar görmüş, komünizm döneminde de yıkılarak üzeri topraklarla kapatılmıştı. Üstüp’teki en büyük Müslüman mezarlığı içinde kalan ve mezarlıkla birlikte tüm izleri ortadan kaldırılan Gazi Baba Türbesi’ndeki restorasyon çalışmaları da tamamlandı. Açılışa hazır hale getirilen türbe, çevre düzenlemesi ve aydınlatma çalışmalarının ardından kısa süre içinde ziyarete açılacak.
Kanuni Sultan Süleyman’ın ünlü gazelini tanzim eden ilk Osmanlı edebiyatçı ve şairlerinden olan Aşık Çelebi’nin mezarının bulunduğu Gazi Baba Türbesi, 1963 depreminde zarar görmüş, komünizm döneminde de yıkılarak üzeri topraklarla kapatılmıştı. Üstüp’teki en büyük Müslüman mezarlığı içinde kalan ve mezarlıkla birlikte tüm izleri ortadan kaldırılan Gazi Baba Türbesi’ndeki restorasyon çalışmaları da tamamlandı. Açılışa hazır hale getirilen türbe, çevre düzenlemesi ve aydınlatma çalışmalarının ardından kısa süre içinde ziyarete açılacak.
70 YIL SONRA EZAN OKUNACAK
Üsküp’teki eski
Osmanlı çarşısının kuzey batı kısmında bulunan ve komünizm döneminde ibadete
kapatılan ardından 1963 depreminde tamamına yakını yıkılan 15. yüzyıl eseri
Arasta Cami, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore ettirildi. Sadece
giriş kemeri ile kısmen bir duvarı ayakta kalarak günümüze ulaşan ve kümes
olarak kullanılan tarihi cami, hayırsever işadamlarının sponsorluğunda ilk
günkü ihtişamına kavuşturuldu. Çarşının tam merkezinde bulunan ve komünizm
dönemiyle birlikte faaliyeti duran tarihi camiden yaklaşık 70 yıl sonra yeniden
ezan okunacak olması bölgedeki Müslüman nüfusu mutlu ederken, şadırvan ve çevre
düzenlemesi çalışmalarının ardından tarihi cami kısa süre sonra yeniden ibarete
açılacak.
Gezi sırasında Başkan Altepe, Üsküp’te, restorasyon çalışmaları tamamlanma aşamasına gelen Gazi Baba Türbesi ile Arasta Camii’ni yerinde inceledi. Arasta Camii ziyaretinde Başkan Altepe’ye, AK Parti Bursa Milletvekili Tülin Erkal Kara da eşlik etti. Balkanlar’ın Bursa’dan gidilerek fethedilen topraklar olduğunu ve Üsküp başta olmak üzere bu coğrafyada çok sayıda Osmanlı eseri bulunduğunu hatırlatan Başkan Altepe, ecdat emaneti olan bu eserleri bir bir ayağa kaldırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Hem Arasta Camii’nin hem de Gazi Baba Türbesi’nin neredeyse tüm izlerinin silinmeye çalışıldığını hatırlatan Başkan Altepe, “Gazi Baba Türbesi yaklaşık 60 yıl önce tamamen ortadan kaldırılmıştı. Eski fotoğraflardan yola çıkarak başlattığımız restorasyon çalışmalarını tamamladık. Üsküp’e hakim bir tepede bulunan türbeyi çevre düzenlemelerinin ardından kısa süre sonra ziyarete açacağız. Çarşı içindeki Arasta Camii’nin ise sadece bir duvarı ayaktaydı. Her iki eser de Bursa ve İstanbullu işadamlarımızın sponsorluğunda ilk günkü ihtişamlarına kavuştu. İnşallah kısa süre sonra her iki eserin açılışını da yapmış olacağız” diye konuştu.
Gezi sırasında Başkan Altepe, Üsküp’te, restorasyon çalışmaları tamamlanma aşamasına gelen Gazi Baba Türbesi ile Arasta Camii’ni yerinde inceledi. Arasta Camii ziyaretinde Başkan Altepe’ye, AK Parti Bursa Milletvekili Tülin Erkal Kara da eşlik etti. Balkanlar’ın Bursa’dan gidilerek fethedilen topraklar olduğunu ve Üsküp başta olmak üzere bu coğrafyada çok sayıda Osmanlı eseri bulunduğunu hatırlatan Başkan Altepe, ecdat emaneti olan bu eserleri bir bir ayağa kaldırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Hem Arasta Camii’nin hem de Gazi Baba Türbesi’nin neredeyse tüm izlerinin silinmeye çalışıldığını hatırlatan Başkan Altepe, “Gazi Baba Türbesi yaklaşık 60 yıl önce tamamen ortadan kaldırılmıştı. Eski fotoğraflardan yola çıkarak başlattığımız restorasyon çalışmalarını tamamladık. Üsküp’e hakim bir tepede bulunan türbeyi çevre düzenlemelerinin ardından kısa süre sonra ziyarete açacağız. Çarşı içindeki Arasta Camii’nin ise sadece bir duvarı ayaktaydı. Her iki eser de Bursa ve İstanbullu işadamlarımızın sponsorluğunda ilk günkü ihtişamlarına kavuştu. İnşallah kısa süre sonra her iki eserin açılışını da yapmış olacağız” diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder