19 Kasım 2012 Pazartesi

BU KOKU BURSA’YA SİNDİ

 Doğalgaz Bursa’ya gelmeden önce kış aylarında Santral Garaj’dan İstanbul ve Ankara yolu istikametine baktığınızda göz gözü görmez, koku nefes almayı zorlaştıracak şekilde genizleri yakardı.
O zamanlar çevre müdürlüğü ve belediye hava kirliliği ölçümlerini günlük, hatta saatlik verir, Valilik kirlilik radyo ve televizyonlardan kirlilik uyarıları yapardı.
Hatta Orhangazi Parkı’na konulan dijital ekranlardan kükürt di oksit ve karbonmonoksit miktarları gösterilirdi.
Önce denetimlerle kente düşük kalorili ve kükürt di oksit oranı düşük kömür sokulması yasaklandı. Ardından doğalgaz  kullanımı yaygınlaşmaya başlayınca sorun sessiz sedasız ortadan kalktı.
Gerçi tamamen bitmedi.  Çünkü sosyal yardımlaşma fonu aracılığıyla dağıtılan kömür ve doğalgaz fiyatının sürekli artması yüzünden vatandaşın yeniden kömüre yönelmesi nedeniyle zaman kirlilik görülüyor ama eskisi gibi nefes almayı önleyecek düzeyde değil.
Bu günlerde yeni bir sorun ile karşı karşıyayız. En az hava kirliliği kadar önemli, belki de daha tehlikeli.
Hava kirliliğinin Bursa’daki doğal çözümü lodostu. Esti mi  sorun kalmazdı.
Şimdi yaşadığımız kirlilik ise tuzun kokması gibi bir şey yani toprak ve yer altı suları da kirleniyor ve bu kirliliğin çözümü de ha deyince olacak cinsten değil.
Bursa’nın dört bir yanı kokuyor ve herkes bundan şikayetçi.
Dereler kırmızı akıyor, koku insanı çileden çıkarıyor.
Kimya Mühendisleri Odası aylardır yaptığı inceleme sonuçları ve raporları kamuoyu ile paylaşıyor ama kulak veren yok.
Defalarca sormamıza rağmen kapı duvar olan hatta Valilik aracılığıyla resmi yazı yazarak başvurduğumuz Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü aylar sonra lütfedip 3 ay sonra açıklama yapıyor.
11 ayda Bursa’da yapılan 2 bin 449 çevresel inceleme ve denetimlerde yönetmelikleri ihlal eden kişi ve kuruluşlara 2 milyon 215 bin 397 liralık ceza kesilmiş.
Kim ne yapmış, nereyi kirletmiş ayrıntı yok.
Deliçay’ın kırmızı akmasına kim neden olmuş ve nasıl bir yaptırım uygulanmış?
Bulmacayı çözmek size ait. Çöz çözebilirsen.
Açıklamada hava kirliliğinden, mahrukatçı denetimlerine egzoz emisyon denetiminden ÇED raporlarına kadar bir sürü bilgi verildikten sonra asıl sorun olan Bursa’nın koku soruna da lütfedip gelinmiş.
Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne göre koku probleminin ana kaynağı mevsimsel etkisi olan Nilüfer Deresi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ait Hamitler’deki Kent Atık Depo alanı ve Batı Atıksu arıtma alanı.
Peki ne yapılmış? 
Övülüne övülüne yazışmaların yapıldığı anlatıldıktan sonra kent katı atık depo alanında speyleme yapıldığı, yine arıtma tesislerinde oluşan arıtma çamurlarının bertarafına yönelik kurutma ve yakma tesisi projelendirme çalışmalarının devam ettiği anlatılmış.
Konuyu takip ettiklerini belirtmeyi de unutmamışlar.
Bu anlatılanları zaten Bursa’daki herkes biliyor. Nilüfer Çayı’nın zehir aktığını, belediyenin projeleri bir türlü hayata geçirmediğini bilmeyen yok.
Peki belediyeye yaptırım uygulandı mı? Bilgi yok. Yazışmalar yapılmış bilgi almışlar ya gerisine ne gerek var.
Bursa kokmuş kimin umurunda, soran olursa yanıt da hazır:  belediyeyle yazıştık. Takipteyiz.
Bu konu Bursa’ya sindi, böyle kafalar olduğu sürece de bundan kurtuluş yok.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...