TÜGİAD Başkanı Baran Çelik, Uludağ’daki ekonomi zirvesinde,
Sancak’ın sıradışı konuşmasından etkilenmiş ve Bursa’ya davet etmişti.
Sancak da kabul etti ve akşam yerine sabah kahvaltısında TÜGİAD üyeleriyle buluştu. Uyguladığı diyet nedeniyle akşam toplantılarına katılamayan Sancak, Hilton Bursa Otel’deki konuşmasına yine esprilerle başladı.
”Yaşlılar çağırsaydı gelmezdim” diyen Sancak’a göre, Türkiye’nin bugün en çok ihtiyaç duyduğu şey genç girişimler...
Sancak’ın tarihten çarpıcı detaylarla süslediği konuşması birazcık neo Osmanlıcılık koksa da ufuk turu ve gelecekte Türkiye’ye biçtiği rolle salonu dolduran dinleyicilerin ayağını yerden kesti.
Türkler ve Müslümanların medeniyete yaptığı katkılar konusundaki örneklerinin bir çoğu ise gerçekten pek duymadığımız unsurlar taşıyordu.
Türkiye’nin yeniden dünya liderliğinden, Anayasa değişikliğine, başkanlık sisteminden Çin’in parçalanmasına, gelecekte başarılı olmamız için Hindistan ile işbirliği yapılmasına kadar bir çok konuya değinen Sancak, Bursalı genç işadamlarına 3 önemli mesaj verdi.
Sancak’a göre Bursa imparatorluk temelinin atıldığı kentti. Orhan Bey, dünyanın ilk profesyonel ordusunu burada kurmuş, Ahilik ve vakıf kurumlarının temeli de yine Bursa’da atılmıştı.
Cihan imparatorluğunu kaybetmemizin nedenlerinden birinin Türklere at gözlüğü takılması olduğunu anlatan Sancak’ın tespitlerine göre, Türklerin en büyük özelliğini at, avrat, silah. Atın temel özelliklerinden biri de 360 dereceye yakın görüş açısına sahip olması. Türkler at sayesinde zenginliğe ve başarıya ulaştılar. Sonra tıpkı at gibi Türklere de at gözlüğü takılınca sadece tek yön gösterildi ve başarısızlık geldi. O yüzden at gözlüklerini çıkarıp, tüm çevremizi görelim.
Birinci mesajı buydu.
İkincisi ise girişimcilik...
Sancak, genç işadamlarından öncelikle cesur olmalarını isteyerek, birleşerek büyümelerini önerdi. “Bize yanlış olan küçüğün güzel olduğu anlatıldı” diyen Sancak, “Oysa büyüklük güzeldir. En büyük Allah, ondan sonra sıralı olarak aşağıya doğru inilir. O yüzden büyüyün ve başarıyı yakalayın” önerisinde bulundu.
Marka yaratmanın kolay olmadığını vurgulayan Sancak, marka üretilemezse marka satın alınmasını isteyerek Flo’nun İtalyan markası Lumberjacki satın almasını örnek verdi.
İhracatının yüzde 50’sini Avrupa ülkelerine gerçekleştiren TÜGİAD üyelerine Pazar çeşitlendirmesi çağrısı da yapan Sancak’a göre, Asya’da insanlar 300 dolar kazanıyor,200 dolarını harcıyor. Diktatörlükler yıkıldıkça bu insanların geliri artacak, bunla doğru oranlı olarak harcamaları da katlanacak. Bu ülkeler şimdiden bizi lider olarak görüyor. Ama tanıdıkları markalarla gitmeliyiz ki mal satalım.Şimdi Flo kendi markasıyla gitme bir çift ayakkabıyı zor satar. Ama Lumberjack’le gittiği zaman Pazar hazır.
Gelelim üçüncü mesaja...
Sancak, başarılı bir işadamı olmanın yanı sıra bin 500 kişilik seyit kökenli ailesini de yönetiyor.
Aile reisi olduğu için 90 yaşındaki amcasının kendisinin elini öpmeye kalktığını da anlatan Sancak’a göre, aile ile işi yönetmek maharet istiyor. Genç işadamlarına, ‘stratejileri belirleyip karar aldıktan sonra işi profesyonel yöneticilere bırakın ve sonra denetleyin’ diyen Sancak, kendi şirketinde aile bireylerinin de görev yaptığını anlattı.
”Genç olan oğul genel müdür, babası kapıda görevli. İş başladığı zaman genel müdür babasına görev yazabiliyor. Ama iş çıkışı baba önden yürür ve oğlu onu gördüğünde ayağa kalkar. Biz de gelenek bu”
Kıssadan hisse... Sancak, iki buçuk saat konuştu TÜGİAD’lar dinledi. Pür dikkat dinleyen işadamları sanırım mesajı aldılar. Gerçekten hem Bursa’nın hem de Türkiye’nin cesur, büyüyen ve marka yaratan işadamlarına ihtiyacı var.
Sancak da kabul etti ve akşam yerine sabah kahvaltısında TÜGİAD üyeleriyle buluştu. Uyguladığı diyet nedeniyle akşam toplantılarına katılamayan Sancak, Hilton Bursa Otel’deki konuşmasına yine esprilerle başladı.
”Yaşlılar çağırsaydı gelmezdim” diyen Sancak’a göre, Türkiye’nin bugün en çok ihtiyaç duyduğu şey genç girişimler...
Sancak’ın tarihten çarpıcı detaylarla süslediği konuşması birazcık neo Osmanlıcılık koksa da ufuk turu ve gelecekte Türkiye’ye biçtiği rolle salonu dolduran dinleyicilerin ayağını yerden kesti.
Türkler ve Müslümanların medeniyete yaptığı katkılar konusundaki örneklerinin bir çoğu ise gerçekten pek duymadığımız unsurlar taşıyordu.
Türkiye’nin yeniden dünya liderliğinden, Anayasa değişikliğine, başkanlık sisteminden Çin’in parçalanmasına, gelecekte başarılı olmamız için Hindistan ile işbirliği yapılmasına kadar bir çok konuya değinen Sancak, Bursalı genç işadamlarına 3 önemli mesaj verdi.
Sancak’a göre Bursa imparatorluk temelinin atıldığı kentti. Orhan Bey, dünyanın ilk profesyonel ordusunu burada kurmuş, Ahilik ve vakıf kurumlarının temeli de yine Bursa’da atılmıştı.
Cihan imparatorluğunu kaybetmemizin nedenlerinden birinin Türklere at gözlüğü takılması olduğunu anlatan Sancak’ın tespitlerine göre, Türklerin en büyük özelliğini at, avrat, silah. Atın temel özelliklerinden biri de 360 dereceye yakın görüş açısına sahip olması. Türkler at sayesinde zenginliğe ve başarıya ulaştılar. Sonra tıpkı at gibi Türklere de at gözlüğü takılınca sadece tek yön gösterildi ve başarısızlık geldi. O yüzden at gözlüklerini çıkarıp, tüm çevremizi görelim.
Birinci mesajı buydu.
İkincisi ise girişimcilik...
Sancak, genç işadamlarından öncelikle cesur olmalarını isteyerek, birleşerek büyümelerini önerdi. “Bize yanlış olan küçüğün güzel olduğu anlatıldı” diyen Sancak, “Oysa büyüklük güzeldir. En büyük Allah, ondan sonra sıralı olarak aşağıya doğru inilir. O yüzden büyüyün ve başarıyı yakalayın” önerisinde bulundu.
Marka yaratmanın kolay olmadığını vurgulayan Sancak, marka üretilemezse marka satın alınmasını isteyerek Flo’nun İtalyan markası Lumberjacki satın almasını örnek verdi.
İhracatının yüzde 50’sini Avrupa ülkelerine gerçekleştiren TÜGİAD üyelerine Pazar çeşitlendirmesi çağrısı da yapan Sancak’a göre, Asya’da insanlar 300 dolar kazanıyor,200 dolarını harcıyor. Diktatörlükler yıkıldıkça bu insanların geliri artacak, bunla doğru oranlı olarak harcamaları da katlanacak. Bu ülkeler şimdiden bizi lider olarak görüyor. Ama tanıdıkları markalarla gitmeliyiz ki mal satalım.Şimdi Flo kendi markasıyla gitme bir çift ayakkabıyı zor satar. Ama Lumberjack’le gittiği zaman Pazar hazır.
Gelelim üçüncü mesaja...
Sancak, başarılı bir işadamı olmanın yanı sıra bin 500 kişilik seyit kökenli ailesini de yönetiyor.
Aile reisi olduğu için 90 yaşındaki amcasının kendisinin elini öpmeye kalktığını da anlatan Sancak’a göre, aile ile işi yönetmek maharet istiyor. Genç işadamlarına, ‘stratejileri belirleyip karar aldıktan sonra işi profesyonel yöneticilere bırakın ve sonra denetleyin’ diyen Sancak, kendi şirketinde aile bireylerinin de görev yaptığını anlattı.
”Genç olan oğul genel müdür, babası kapıda görevli. İş başladığı zaman genel müdür babasına görev yazabiliyor. Ama iş çıkışı baba önden yürür ve oğlu onu gördüğünde ayağa kalkar. Biz de gelenek bu”
Kıssadan hisse... Sancak, iki buçuk saat konuştu TÜGİAD’lar dinledi. Pür dikkat dinleyen işadamları sanırım mesajı aldılar. Gerçekten hem Bursa’nın hem de Türkiye’nin cesur, büyüyen ve marka yaratan işadamlarına ihtiyacı var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder