Uludağ, sadece doğal yaşamın değil, tarım ürünü olan birçok türünde vatanı.
Bunlardan biri de Uludağ Çileği...
Literatürdeki adıyla Tioga. Bugünlerde pazarlarda yer alan kayısı büyüklüğündekiler değil. Hani şu kokusunu tadını özlediğimiz, annelerimizin reçellerini yaptığı çilek...
Çok değil 2004 yılında yıllık üretim 24 bin ton iken 2019'da 3 bin tona geçen yıl da 500 tona düşmüştü. Avrupa'da kilosu 2 Euro'dan alıcı buluyor. Sadece İngiltere'deki bir firma yılda 800 ton talep ediyor.
Türkiye'deki üretimin sofralık çilek üretimine kayması yüzünden tıpkı ahudududa olduğu gibi liderliği başka ülkelere kaptırmışız.
Yukarıda yazdığım bu bilgileri geçen yıl veren Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan Vekili ve yeni kurulan Türkiye Dondurulmuş Gıda Sanayi Derneği Başkanı Murat Bayizit'tan almıştım.
Aynı zamanda Türkiye'nin önde gelen dondurulmuş gıda ihracatçılarından biri olan Bayizit, Uludağ çileğinin Bursa'ya veda etmesine en çok üzülenlerden biriydi.
Bayizit, 45 günden beri Londra'da uluslar arası bir gıda şirketi kurmak için çalışmalar yapıyordu. Dün müjdeyi verdi: adını Uludağ çileğinden alan Tioga Foods resmi olarak kuruldu. Türkiye'deki şirketi Kaledonya gibi Londra merkezli olarak ticari faaliyetler yürütecek.
Şirketin amacı Türkiye başta olmak üzere tüm dünyadan yapılacak tedarikle İngiltere'deki gıda firmalarına dondurulmuş ve kurutulmuş hammadde satışı yapılacak. Dolayısıyla hem Türkiye hem de İngiltere'nin bu alandaki ihracatına katkı sağlanacak.
Türk tarım ürünlerinin yanı sıra Bosna-Hersek, Kosova, Sırbistan'dan dağ-orman meyvelerini ve Polonya ve Macaristan gibi ülkelerdeki işlenmiş tarım ürünlerini başta İngiltere olmak üzere tüm dünya pazarlarına sunulacak.
İngiltere'de dondurulmuş gıda pazarı 7,2 milyar pound değere sahip olduğunu vurgulayan Bayizit'ın verdiği bilgiye göre, 2020 yılının pandemi döneminde pazar, 872 milyon poundluk daha büyüdü. İngiltere'deki kişi başı dondurulmuş gıda tüketimi ise Türkiye'nin 6 katı büyüklüğüne sahip. Bu pazara ürün arzı sağlamak sadece üretmekten değil üretimi standart, optimize edilmiş ve sürdürülebilir hale getirmekten geçiyor.
Bu misyonu hayata geçirirken Türkiye'nin tarım ve tarıma dayalı gıda sanayine de vizyon ve kaynak sağlama amacını da taşıdıklarını vurgulayan Bayizit, şöyle devam etti:
'Çünkü biliyoruz ki dünyada tarıma kayan trendi yakalamamız lazım. Kaynaklar açısından en şanslı ülkelerin başında geliyoruz. Kaynakları etkin kullanmanın yolu planlamadır. Planlama da sondan başa doğru yapılır. Biz de bu ekosistemin en ucundaki parçayız. İngiltere ve Türkiye arasındaki tarım elçisi olacağız. İki ülkenin tarım konusunda birbirine katacağı çok değer var'
Yolunuz açık olsun başkan...
70 YILDIR BÖYLESİ GÖRÜLMEYEN SELİN YARALARI SARILIYOR
Küresel ısınma sonucu ortaya çıkan iklim değişikliğinin gün geçmiyor ki farklı bir sonucuyla karşılaşmıyoruz.
Bunlardan biri de önceki gün Karacabey-Bandırma arasında gerçekleşti. Birkaç boyunca yağacak yağmur bir saatte toprakla buluşunca kaçınılmaz son ortaya çıktı. Karacabey ilçesinde Karadere ve Yeşildere barajını aşan sular önüne kattığı her şeyi süreklerken, 200 mevsimlik için canını zor kurtardı. Bandırma ve Çanakkale'ye ulaşımı sağlayan D-200 karayolu sel nedeniyle ulaşıma kapanırken, sebze ve buğday ekili alanlar sular altında kaldı.
Su baskının olduğu andan beri bölgeyi takip eden ve Tarım ve Orman Bakanlığı, DSİ, AFAD ve diğer kurumlarla görüşen AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin, dün felaket bölgesinde incelemelerde bulundu.
Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, DSİ 1'inci Bölge Müdürü Yüksel Tazegül, Tarım İl Müdürü Hamit Aygül, BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç ile birlikte sular altındaki tarımsal alanları gezen Dr. Esgin, çiftçilerin sorunlarını dinledi.
Yeşildere, Dağkadı ve Tophisar köylerinde incelemeler yapan Dr. Esgin'e bilgi veren köylüler, 70 yıldan beri ilk kez bu kadar yoğun su baskını ile karşı karşıya kaldıklarını ve karayolunun ilk kez su baskını nedeniyle kapandığını söylediler.
Dr. Esgin, ürünleri su altında kalan çiftçilerin yaralarının en kısa sürede sarılacağını belirterek, şunları söyledi:
'İlk aşamada DSİ ve BUSKİ ekili alanlarda biriken suyun tahliyesi için çalışmalar yapacak. Pazartesi gününden itibaren de hasar tespiti çalışmalarını Tarım İl Müdürlüğü yapacak. En büyük tesellimiz can kaybının olmaması. Ancak ekili alanlardaki zarar çok büyük. Tamamlanmamasına rağmen Yeşildere barajının tahliye tünelleri ovada daha büyük bir felaketi engelledi. Bu barajı bir an önce bitirmemiz gerekiyor.
Devlet bütün kurumlarıyla vatandaşların yanında olmaya devam edecek'
YENİŞEHİR'DEN UÇAK SEFERLERİ BAŞLIYOR
Bursa'nın uluslar arası niteliğe sahip Yenişehir Havalimanı'ndan geçen yıl mart ayından beri uçak seferleri yapılamıyor.
AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan'ın THY ve Anadolujet yetkilileriyle yaptığı görüşmeler sonucu 8 Mayıs'ta Erzurum, Trabzon ve Muş'a seferlerin yeniden başlayacağı sözü alınmıştı. Ancak, koronavirüs pandemisi dolayısıyla alınan tedbirler Yenişehir'den yapılacak seferlerin de aksamasına neden oldu.
Ertelenen seferler yarın Erzurum, Trabzon ve Muş'a kalkacak karşılıklı uçaklarla başlıyor. Kapanma öncesi yapılan Diyarbakır, Gaziantep seferleri ise sırada bekliyor.
Bu arada, Erzurum, Muş ve Trabzon'a gitmek isteyenlere güzel bir haber de vereyim. Bilet fiyatları Sabiha Gökçen'den daha ucuz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder