Bilim insanlarının araştırmalarına göre; dünya, son yarım milyar yılda 5 kez kitlesel yok oluş yaşadı. Bu yok oluşlarda, canlı türlerinin yüzde 80 ile 96'inin soyu tükendi. Bunların hepsi doğal gelişmeler sonucuydu.
Kimi meteor çarpması, kimi baskın türlerin yaşamı engellemesi, kimi seri yanardağ patlamaları sonucu gerçekleşti. Yine bilim insanlarına göre, dünya altıncı yok oluşa doğru hızla ilerliyor. Bunun nedeni ise insanoğlunun son 200 yılda yarattığı değişim ve kirlenme...
Dünyanın birçok yerinde görülen doğal yok oluşun ayak izlerinden biri uzun yıllardan beri kirlilik tehdidi altında bulunan Marmara Denizi'nde ortaya çıktı.
Marmara havzasında 25 milyon kişi yaşıyor. Sanki ülkenin başka yerlerinde fabrika kurulamazmış gibi ülke sanayinin can damarı da bu havzada. Bir yanda evsel atıklar diğer yanda sanayinin yarattığıkirlilik.
Buna deniz değil okyanus bile dayanmaz.
Mart ayının son haftalarında Marmara komaya girmeye başladığının sinyalini verdi. Denizin üzeri müsilaj adı verilen tabaka ile kaplandı. Kirlilikle gelen azot ve fosforla beslenen türler, deniz suyu sıcaklığı da artınca tabakalar oluşmaya başladı. Tabaka haline gelince farkına vardık ama bu işin görünen yüzüydü. Bilim insanlarına göre, Marmara'nın ışık gören 30 metrelik kesimi müsilajın etkisi altındaydı. Yani sadece Gemlik körfezi, Erdek, İstanbul kıyıları değil tüm Marmara istila altında.
İşin ilginç yanı ise bilim insanları bu can çekişi kamuoyuna duyururken, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, durumu normal doğa olayı olarak nitelendirmesiydi.
Dün, meslek büyüğümüz Ahmet Emin Yılmaz'ın yazdığı gibi bu konudan sorumlu olan iki bakanlığın sesi soluğu çıkmıyordu. Belediyeler, ahtapot denilen araçlarla deniz yüzeyini temizliyordu. Geçen haftalarda bunun sadece bir pansuman tedbir olduğunu yazmıştım.
Çözümün adresi Marmara'yı kirleten faktörlerin ortadan kaldırılmasıydı. O yazıda Adriyatik denizinde yaşanan müsilajın 6 ülkenin işbirliği nasıl çözüldüğünü de anlatmıştım.
Önceki gün nihayet Çevre ve Şehircilik Bakanlığı harekete geçti. Bakan Kurum, sosyal medya hesabından açıklama yaparak, müsilajı mavi vatanları tehdit eden önemli bir sorun olduğunu dile getirdi ve ardından bunun küresel ısınmanın yol açtığı deniz suyu sıcaklığındaki yükselme, denizdeki durağanlık ve kirlilikten kaynaklandığına işaret ederek, şunları yazdı:
'Marmara Denizinde görülen ve hepimizi derinden etkileyen çevresel soruna da yine hep birlikte-ortak akılla-çözüm üreteceğiz. Bakanlık olarak 300 kişilik ekibimizle Marmara Denizi'nde 91 noktayı, karada da tüm arıtma tesislerini ve kirlilik kaynaklarını denetliyoruz. Alınan örnekleri Çevre Laboratuarımızda inceliyoruz. Bu çalışmalarımızı yerel yönetim ve üniversitelerimizle birlikte yürütüyoruz'
Bu konuda belediyelere büyük görev düştüğüne de işaret eden Kurum, 'Çözüme herkesi dâhil ederek tüm tarafların katılımıyla 4 Haziran'da "Marmara Denizinde Müsilaj Sorunu ve Çözüm Önerileri" çalıştayımızı yapacağız. 6 Haziran'da da "Marmara Denizini Koruma Eylem Planı"nı kamuoyuyla paylaşacağız'
Bakanın açıkladığı çalıştay yarın Marmara Belediyeler birliği ve Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın işbirliğiyle zoom üzerinden çevrim içi olarak düzenlenecek. Çalıştayda, Marmara Denizi'nin mevcut çevresel durumu ve bunun deniz ekosistemine etkileri, kentsel atıksu yükü ve projeksiyonlar, su ürünleri ve turizm başta olmak üzere çevre yönetiminin sektörel etkileri, tarımsal kirlilik ve gemilerden kaynaklı kirlilik konularını ele alacak. Çözüm önerileri anlatılacak.
CHP'LİLER TEKNEDEN MESAJ VERDİ
Müsilaj konusunun gündeme taşınması amacıyla CHP İl örgütü de dün Ünsal Kaptan teknesiyle denize açılarak mesaj verdi.
CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, Millet İttifakı Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan ve partililerin katıldığı teknedeki basın toplantısında, sorunun yalnızca belediyelerin çabasıyla çözülemeyeceği ifade edilerek, ilgili bakanlıklar ve tüm birimlerin harekete geçmesi çağrısı yapıldı.
İşin özü iktidarı muhalefetiyle bu yakıcı çevre sorunun çözülmesi konusunda herkes hemfikir.
Gözler artık bakanlığın eylem planında... Çevre ile ilgili bir çok alanda çıkan kanunlar ve konulan hedefler gibi sadece kağıt üzerinde kalmaz...
BURSA, SALGIN SONRASI SAĞLIK TURİZMİNE HAZIRLANIYOR
AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin, sağlık turizminin öncü isimlerinden biri. Daha milletvekili olmadan önce Bursa Sağlık Turizmi Derneği'nin (BUSAT) kurucu başkanlığını yapmış ve konunun gündeme taşınması ve çalışmalar yapılması konusuna öncülük etmişti.
Dr. Esgin, milletvekili seçildikten sonra da bu alanda Bursa'nın öne çıkarılması için girişimlerini sürdürdü.
Tamda bu dönemde Türkiye'nin sağlık turizminden döviz gelirlerinin arttırılması, kamu ve özel sektörün sağlık turizmine yönelik faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi (USHAŞ) kuruldu.
Dr. Esgin, Bursa'nın potansiyelini ve bu alandaki çalışmalarının desteklenmesi amacıyla USHAŞ Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya'yı o dönemde Bursa'ya davet etmiş, Mustafakemalpaşa, Orhangazi'deki termal kaynakları göstermişti.
Proje aşamasından yatırıma doğru adımlar atılacakken koronavirüs pandemisi diğer bir çok alanda olduğu gibi sağlık ve termal turizm konularına da darbe vurdu.
Pandemi sonrası dönemde özellikle sağlık turizminde Türkiye'yi önemli fırsatlar bekliyor. Dr. Esgin, bu amaçla dün USHAŞ Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya ile Ankara'da bir araya geldi. Görüşmede salgın sonrası sağlık ve termal turizmde atılacak adımlar ele alındı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder