İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçen yıl şubat ayında, 'taban siyaseti'ne dönüş ile ilgili ilk mesajlarını Bursa'daki Heybeli Otel'de düzenlediği basın toplantısında detaylandırmıştı.
'Demirelvari' olarak nitelendirilebilecek bu siyasetin hedef kitlesi, sokakta vatandaş, esnaf, orta ölçekli işletme çalışanlarıydı. Akşener'e göre, son yıllarda soyut değerler ve hayat tarzı üzerinden yapılan siyaset konforlu bir alan yaratıyor. Kutuplaştırarak oylanıyordu. Bir değer yönü ise tek seçmenli, genel başkanın gözünün içine bakan bir siyasi yapı. Ortada bir kırmızı kuvvetler mavi kuvvetler yok. Tüm taraflar siyasi yapının paydaşları.
Türkiye'deki siyasi gündem ne kadar yeni tartışma alanları yaratsa da Akşener, taban siyasetinden vazgeçmeyerek, vatandaşın sorunlarını gerekirse temsilcilerini grup toplantılarında konuşturarak devam ettirdi. Bu çalışmalar, anketlere yansıyan sonuçlara göre İYİ Parti'nin başarı grafiğinin yükselmesini sağladı.
Sorunların tespiti ve kamuoyuna duyurulmasının ardından İYİ Parti bu kez, iktidara hazır olduğunu göstermek amacıyla projeleriyle vatandaşın karşısına çıkmaya Bursa'dan başladı.
Bursa'nın seçilmesinde partinin TBMM Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu ve Genel Başkan Yardımcısı ve Uluslararası İlişkiler Başkanı Ahmet Kamil Erozan'ın Bursa milletvekili olmasının etkisi büyüktü. İki vekilin yanı sıra İYİ Parti'nin Ekonomi Politikaları Başkanı Samsun Milletvekili Erhan Usta ve Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale de dün Bursa'ya geldi.
Bursa'ya yapılan iki günlük ekonomi çıkarması dün İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısıyla başladı. İl Başkanı Selçuk Türkoğlu'nun tanıtma konuşmasının ardından ziyaretin gerekçelerini Prof. Dr. Tatlıoğlu anlattı.
İYİ Parti'nin Türkiye ve Bursa çözümlerini paylaşmak üzere Bursa'da olduklarını vurgulayan Tatlıoğlu, vatandaşın gündüz yaşadıklarıyla gece medyada konuşulanların arasında irtibat olmadığını söyledi.
'Türkiye gündemine bakıldığında, dünyanın en yüksek faiz, enflasyon ve işsizliğe sahip bir ülkenin uğraştığı şeyler bunlar olmamalı' diyen Tatlıoğlu, şöyle devam etti:
' Türkiye'ye yakışmıyor. Türkiye'nin itibarını zedeliyor. Ülke yönetmek itibar yönetmektir. Yarın sabah 12 milyon insan güne işsiz uyanacak, ortalama maaşın asgari ücretten oluştuğu bir Türkiye olacak. Fakirleşme sürecine devam eden ülkeyi bugün olmadığı, yarın da olmayabilir ileride olacak vaatleriyle bütün ekranlardan bağıran bir Türkiye'nin sorunlarını derinleştiren partili cumhurbaşkanının eseridir Buradan çıkışı iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem olarak görüyoruz. Türkiye'nin acil ihtiyacı tarafsız cumhurbaşkanıdır. 84 milyonu kucaklayan ayağına taş değen herkesin güvendiği bir cumhurbaşkanıdır'
Konuşması sonrası erken seçimle ilgili soru üzerine Tatlıoğlu, 'Biz hemen istiyoruz' yanıtını verdi. Cumhur ittifakının hiç olmasın gibi temayülleri olduğunu savunan Tatlıoğlu, şöyle devam etti:
' İçinde bulunduğumuz Türkiye'nin sorunları 2001 gibi teknik sorun değil. Bir yapısal tıkanma buradan yapısal reformlarla çıkış mümkün. Dolayısıyla daha fazla maliyet yüklemeden milli iradeye gidelim istiyoruz. Milli iraden çıkacak sonuçla bu yapısal reformlar gerçekleşsin'
Uluslar arası İlişkiler Başkanı Ahmet Kamil Erozan da, bir yıl önce gezi yaptıklarında vatandaşın 'sizin önerileriniz nedir' diye sormadıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
'Niye bugün soruyorlar. Çünkü bizim alternatif olduğumuzu, iktidar olacağımızı vatandaş da hissettiğinden yarın seçim olduğunda yegane seçenek olarak bizi gördükleri için soruyorlar' dedi.
BURSA MERCEK ALTINA ALINDI
İYİ Parti Bursa çıkarmasına ciddi hazırlık yaparak geldi. Bu, hem Tatlıoğlu hem de diğer katılımcıların konuşmalarına yansıdı.
Marmara Deniz'indeki salya sorunuyla Bursa konusuna giren Tatlıoğlu, Marmara Denizi'ndeki kirlilik ve çevresiyle ilgili 20 aydan beri çalışma yaptıklarını, hükümetin ise sadece bir zoom toplantısı yaptığına dikkat çekti.
Prof. Dr. Tatlıoğlu'nun Bursa değerlendirmelerine gelince; Tatlıoğlu'a göre, Bursa, Türkiye'nin en zor ulaşılan, içinde en zor hareket edilen en pahalı ve sahipsiz şehir. Kısmen 2004-2009 yılları hariç vizyonsuz.
Hızlı tren eleştirisini Sivas örneği ile anlatan Tatlıoğlu, 'Sivaslı hemşerimiz, Bursa'ya gelmek için yüksek hızlı trene binecek. Eskişehir ve Bilecik'te yük trenine aktarma olacak. Bursa'ya vaat edilen bu. Türkiye'nin en fazla ihracat yapan sanayi kentinde OSB'den limana demir yolu yok. Şehir içinde yol üzerine ray döşenen Dünya'daki tek şehir Bursa. Ama billboard belediyeciliğinde şampiyonluk var' dedi.
Sinema tarihinde en kötü filmin 'Dünyayı kurtaran adam' olduğunu hatırlatan Tatlıoğlu, 'Dünyanın en kötü projesi ise T2 hattı. Bir kentin parası nasıl çarçur edilir ve şehrin bütün giderlerini tıkar. En iyi örneği bu' diye konuştu.
BARTIN VE ZONGULDAK'TAKİ KADAR TARIM ALANI KAYBEDİLDİ
Bursa çıkarmasına hazırladıkları raporla gelen Ekonomi Politikaları Başkanı Erhan Usta, Türkiye'nin aynı anda üç kriz birden yaşadığını, bunun temelinde ise kötü yönetim olduğunu söyledi.
Bursa'daki görüşmelerinde çözüm önerilerinin yanı sıra kendi büyüme modellerini de anlatacaklarını ifade eden Usta, Türkiye'nin şehirlerden başlayarak bir kalkınma hamlesi başlatması gerektiğini o yüzden şehirleri dolaştıklarını sözlerine ekledi.
Bursa dosyası hazırlayan Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale ise Bursa ve Türkiye'nin kurumsal erozyondan çok çektiğini ve bu yüzden çok önemli fırsatların kaçırıldığını ifade etti. Bursa raporundan birkaç örnek veren Prof. Dr. Özlale, şöyle devam etti:
' Türkiye gibi Bursa da fakirleşiyor. Son 15 sene içinde Bursa'da kaybedilen tarım alanı Bartın ve Zonguldak'ın tarım alanına eşit yani 700 bin dekar. Beşeri sermaye ve yaşanabilirlik açısından bu kadar milli gelire rağmen 37'inci sırada. Üniversite öğrenci sayısının nüfusa oranı yüzde 2. Bu, Bursa'yı 81 il arasında 70'inci yapıyor. Bursa'da demiryolu uzunluğu Türkiye'de 81 il arasında 51'inci sırada o yüzden Bursa gittikçe yaşanılabilir bir kent olmaktan çıkıyor'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder